Cast Ajansları Gerçekte Ne Kadar Güvenilir?
Figüranlık maceramın sonucunda tokatlanışım ve hangi ajanslara güvenebiliriz sorusunun yanıtı.
Bu yazımda daha öncesinde bahsettiğim figüranlık maceramın sonucunda tokatlanışımdan bahsederken, hangi ajanslara güvenebiliriz sorusuna yanıt arayacağım.
Evet, siz bu satırları okuduğunuza göre oyunculuk temalı yeni bir yazım daha an itibariyle yayınlanmış bulunuyor. Yine mi oyunculuk? Evet, yine oyunculuk. Yapacak bir şey yok. Şu sıralar, hatta 2025 yılının başından buyana genel olarak gündemim bu fakat merak etmeyin muhtemelen bu yazı bu sitedeki bana ait oyunculuk temalı son yazı olacak. Zira bütün hevesim kırılmış vaziyette. Bu siteye yazdığım içerikler dışında günlük hayatımda pek bir işim olmadığından, bari arada bir setlere gideyim de en azından harçlığımı çıkarırım dedim ama olmadı. Sonuç olarak ağzıma yediğim 750 TL’lik tokatla kaldım. Neyse ki yalnızca iki gün sete gitmiştim. Birde daha fazla gidip, dolayısıyla daha fazla yorulup ona rağmen paramı alamadığımı bir düşünsenize. Üstelik ajans sahibi utanmadan “gel sana eğitim verelim, aylık 8.000 TL” dedi. Ne diyeyim Allah korumuş, yine de senelerdir izlediğim dizilerden birinin setinde bulunmak oldukça keyifliydi.
Ajansa ilk davet edildiğim gün hiç eğitim almadığımı söylememe rağmen deneme çekimine sokuldum. Doğal olarak rezil olan performansımın ardından bana sürekli olarak bu işin zorluklarından ve eğitim almam gerektiğinden bahsettiler. Hobi olsun diye figüranlık yapmak istediğimi söyleyince baya bir azar yedim ve dayanamayacağımı iddia ettiler. Güya beni çok düşünüyorlar. Daha sonrasında ilk kez sete gittiğim gün daha çekimler dahi başlamamışken, öğle 14:30 filan civarıydı ki ertesi gün müsait olup sete gelip gelemeyeceğimi soran bir Whatsapp mesajı aldım. O gün çekimler sona erdiğinde saat 20:30’du ve eve dönüş yolundaki trafik de göz önünde bulundurulduğunda sabah 07:00’de çıktığım eve ancak gece 23:30’da geri dönebildim. Düşünün birde iki gün üst üste sete gelebilir misin diye soruyorlar. Hakkını yemeyeyim gerçekten güzel para verseler giderdim elbette fakat üzgünüm ben başrol filan değilim. Bu günden tam bir hafta sonrasında sete çağırdıklarında sabah 07:15’te toplanıyoruz dediler ve ben bu sefer gitmekten vazgeçince cast direktörü ile aramda kavga çıktı. O sürekli “Ne demek o saate gelemem, geleceksin.” ben ise “Sete gidebilmek için niye taksiye para vereyim” diyordum. Öyle bir konuşuyor ki maşallah sanki bir daha çağırmayacak, bu iş bitti. Sonuçta iki gün sonra ihtiyaç olunca geri çağırdı. Bu kez gittim gerçi ve o gün muhtemelen sette geçirdiğim son günüm oldu.
Sonuç olarak ücreti alabilmek için randevu almam gereken numaralardan birine iki defa mesaj attım, dört kez aradım fakat sonuç değişmedi. Kaba tabirle paraya çöktüler. Bu saatten sonra ya adam akıllı bir kurstan eğitim almam yada ne bileyim keşfedilmem filan gerekiyor herhalde sete gidebilmek için. Özellikle İstanbul’da etraf ajans kaynıyor ve bunların hepsi elbette ki güvenilmez değil, figüran arkadaşlarla konuştuğumda ücretlerini aldıklarını söyleyenler de oldu fakat ajansların en azından bir kısmının insanları hayalleri üzerinden sömürmek dışında pek bir halta yaramadıklarını belirtmek gerekiyor. Ben şahsen bir daha böyle bir işe girmeye kalkarsam, kesinlikle ilk dikkat edeceğim husus ücreti aynı gün almak olacak. Zaten 750 TL bir şey, başrole o kadar para ödeyen yapımcı için pek bir şey olmasa gerek. Ayrıca oyunculuk eğitimi alacaksanız, sizin üzerinizden para kazanan emlakçı kılıklı komisyonculardan uzak durmanızı önenirim. Bu arada az önce kurduğum cümleden mesleği oyunculuk olan insanları küçümsediğim sanılmasın, onlara çok büyük saygı duyuyorum fakat bizlerin de o sahnede emeği var ya hani. Neyse, bir sonraki yazıya kadar hoşçakalın.