Çocuğa Ağıtlar

Ben halâ yaşıyorum!

İçimizdeki bu karanlık nedir? Sayfalara sığdırmaya çalıştığımız düşünceler… Daha biz kendi içimize sığamazken verdiğimiz bu çaba nedir? Gittiğimiz yol, aştığımız engeller, yenildiğimiz yerler ve öldüğümüz anlar. Sanırım insan en büyük ölümünü çocukken yaşıyor. Duyulmayan çığlıklarda, umutsuz isteklerde, gerçekleşmemiş sevgilerde, susmak zorunda kalınan zamanlarda, kendi yakınlarından dahi korktuğu anlarda… İşte böyle ölüyor çocuk. Yaşamın bir kıyısında, sessizce ölüyor. Ardından zaman onu beklemiyor ve büyümek zorunda kalıyor.

Çocuğun söyleyemediği sözler içinde bir kara delik yaratır. Çocuk, sonsuz açlığı bastırmayı bilemez. Sevilmek için atılan adımlar kara deliği büyütmeye başlar. Kendi kendini yok edene kadar durmayan açlık, alınan her darbede daha da artar. Sayısız defa ölür çocuk, kabul görmemenin verdiği acı ile yeniden doğmayı unutur. İnsanlar içimizde ölümlere neden olur, unutulan hisler ile kendimizi de kaybederiz. Görülmemiş, duyulmamış, hissedilmemiş, yaşayamamış, susturulmuş, kendi yalnızlığına mahküm edilmiş, zorbalığa uğramış ve kendinden nefret edilmiş her çocuk ölüdür. Yaşamı boyunca kayıplar verir, sırf sevilmek için kendi benliğinden parçaları feda eder. Kaybedilen parçaların yerine yenisini koymak için uğraşırlar ve bir ömür verirler. İstenilen şeyi verebilmek için, başkalarına yetebilmek için, ailesine benzeyebilmek için kendini kırar ve yaratır.

Kemiklerin kırılıp yeniden oluşması gibidir, acı verici ve zahmetlidir. Çünkü ölen çocukların hepsi ne ailesine benzer ne de istelilen insan tipine. Kendilerine has kişilikleri uyumsuzluk olarak görülür. İnsanlar uyumsuzlardan, delilerden, farklı olandan korkarlar. Kendi ailemiz dahi bu kokruyu yaşar çünkü başka bir yol bilmezler. Kimse çocukları dinlemez...

Bence hayatta yapmayı unuttuğumuz en büyük şeylerden birisi insanların gözlerine bakmak. Eğer dikkatli bakarsanız, her insanın ölen çocukluğunu görürsünüz. Bazı insanlarda o çocuk yaralı şekilde yaşamaya devam etse de o kadar derine saklanmıştır ki görmek zorlaşır. Bir kaç an vardır korkarak dışarı çıktığı. Aslında her çocuk iyileşmek ister, devam etmek ister, yaşamak ister. 

İçimizde ölen çocuklar, yaralarını hissettirmeye devam ederler çünkü halâ oradadırlar. Kimilerini yaşama yeniden döndürebilirken, kimileri sonsuzluk içinde mezarlarına çekilir. Bu yaşamda en büyük savaşım, o çocuğu geri getirmektir. Tekrar umudu hissetmek için, yollarda koşarak gidebilmek için, gülebilmek, ağlayabilmek, güneş ışığında sıcaklığı hissedebilmek ve karanlıkta dahi parlayabilmek için. Hissedebilmek için verilmiş en zor ve güzel savaşım…


İnsanların gözlerine dikkatli bakın, orada çocuğun gözlerini görebilmek için derinlerine bakın.

Bazı çocuklar halâ yaşıyor..

https://www.youtube.com/watch?v=f2m8DcBvmkI