"Çocuk Davası"nın Önderi Ve "Yetimler Babası": Dr. Fuat Umay Kimdir?

Dr. Fuat Umay kimdir? Dr. Fuat Umay'ın Türk milletine ve çocuklarına hizmetleri nelerdir?

Dr. Fuat Umay Kimdir?

Dr. Mehmet Fuat Umay, hekimliğinin yanı sıra siyasetçi ve devlet adamı kimliğiyle de öne çıkan, Balkan Savaşları yıllarından Milli Mücadeleye ve oradan da cumhuriyetin kuruluş aşamasında çok önemli görevler üstlenmiş tarihi bir şahsiyettir. Türk milletinin tecrübe ettiği en zorlu yıllarda, cephede ve cephe gerisinde verdiği hizmetlere ek olarak, gerek memleketi Kırklareli'de, gerekse de hem mesleki hem de siyasi görevler yaptığı Tırnova (Bugünkü Bulgaristan'da) ve Bolu'da cemiyete büyük katkı sağlamış önemli bir kişiliktir. Görev yaptığı yerlerde kendisini cemiyete sevdirmeyi başarmış, lider ruhlu biridir. Bunun yanında Türkiye Cumhuriyeti'ni yurt dışı ülkelerinde ve buradaki toplantılarda temsil etmiş birisidir. "Bir Devrin Cemiyet Adamı" olarak nitelendirilen Dr. Fuat Umay'ın (Akın, b.t) cumhuriyete, millete ve kimsesiz çocuklara en büyük armağanı, kuruluşunu üstlendiği ve günümüzde Çocuk Esirgeme Kurumu olarak da bilinen "Himaye-i Etfâl Cemiyeti"dir. Şimdi bu önemli şahsiyetin yaşam öyküsüne geçelim.

 

24 Şubat 1885 tarihinde, Seniyye Hanım ve Mehmet Nuri Bey'in çocukları olarak, o zamanki adıyla Kırkkilise'de (Günümüzde Kırklareli) dünyaya gelmiştir. 1961 yılında kaleme aldığı "Hayatım" isimli otobiyografisinde belirttiği üzere, babası Oğuz Türklerinin Akarap oymağının Mısırlıoğlu ailesine mensuptur (Deniz ve Öztaş, 2020). İlkokul (Mekteb-i İptidai) ve ortaokul (Rüştiye) eğitimini Kırklareli'de tamamlayan Fuat Umay, lise yani idadi eğitimini Edirne Lisesi'nde tamamlamıştır. Doğup büyüdüğü yıllar, özellikle Balkanlarda Türklerin zulüm görüp memleketlerinden edildiği ve büyük toprak kayıplarının yaşandığı yıllara denk gelmesi, Fuat Umay'ın hayata bakışını ve mesleki tercihini etkilemiş ve bu sebeple İstanbul'da Tıbbiye'yi bitirmiştir (Deniz ve Öztaş, 2020).

 

Dr. Fuat Umay'ın ilk görev yeri, bugün Bulgaristan sınırları içinde yer alan Tırnova kasabasıdır. Burada, cinsel yolla bulaşan bir hastalık olan Frengi ile mücadele etmiştir. Kasabada gerçekleştirilen evlenme vakalarının kontrolsüzce gerçekleştirilmesinin Frengi'nin yayılmasında rol oynadığını tespit eden Fuat Umay, evlenme işlemlerinden önce sağlık muayenesini zorunlu kılan kararını tüm kasaba ahalisine bildirmiş ve vakaların yayılmasına engel olmaya çalışmıştır (Deniz ve Öztaş, 2020). Bu karar, ilk başlarda evlenmeleri belli bir ücret karşılığında gerçekleştiren kasabanın papazları tarafından engellenmeye çalışılsa da sonunda genç doktorun iknalarıyla bu karar yürürlüğe girmiş ve Dr. Fuat Umay kasaba tarafından sevilen biri haline gelmiştir. Balkan Savaşı esnasında memleketi Kırklareli'de askeri hastanede görevlendirilen Dr. Fuat Umay, savaşın bitmesiyle Kırklareli Belediye Tabipliğine tayin olmuş ve bu görevi sırasında gerek halk sağlığı sorunlarıyla gerekse de savaşın yıkıcı etkilerinden muzdarip olan çocuklarla ilgilenmiştir. Ayrıca kendi girişimleri sonucunda bölgenin varlıklı ailelerinden yardımlar toplamış ve yıllarca süren savaşlar nedeniyle açlık ve yoksulluktan kırılan bölge halkına kurduğu aşevi ile sıcak yemek dağıtımında bulunmuştur (Akın, b.t).

 

Dr. Fuat Umay, 1918'de Bolu hükümet tabipliğine atanmıştır. Burada özellikle genç ve çocuklara yaklaşımı ile halkın büyük sevgisini ve takdirini kazanan Fuat Umay, Milli Mücadele yanlısı dergilerde yazılar yazmış ve halkı aydınlatmıştır. Burada Bolu Müdafa'a-i Hukuk Cemiyeti'ni kurmuş ve Milli Mücadelenin önderi Mustafa Kemal ile yazışmalar gerçekleştirmiştir. İstanbul'un 16 Mart 1920 tarihinde işgali sonrasında İstanbul'dan Ankara'ya geçen Milli Mücadele yanlılarına Bolu'da ev sahipliği yapmıştır (Akın, b.t). Bölge halkı tarafından sevilen ve sayılan bir kişi olması nedeniyle Fuat Umay, Ankara'da kurulan TBMM için Bolu milletvekili seçilmiştir.

 

Milletvekilliği Yılları

Milletvekilliğinin ilk zamanlarında, 23 Nisan 1920'deki TBMM'nin açılışına, Bolu civarında çıkan isyanları bastırmak için seçildiği Nasihat Heyeti'nde* görevlendirildiği için katılım sağlayamadı (Akın, b.t). Bu görevi sırasında asilere rehin düşen Dr. Fuat Umay ve heyetin diğer üyeleri, 1 ay boyunca rehin tutuldu ve ancak isyanın bastırılmasından sonra serbest kalabildi. Esaretin ardından meclisteki faaliyetlerine devam eden Dr. Fuat Umay, Frengi ile mücadeleye ilişkin sunduğu kanun teklifini mecliste kabul ettirmiş ve böylelikle Mustafa Kemal'in de büyük takdirlerini almıştır (Akın, b.t) 1923-1950 yılları arasında Kırklareli milletvekilliği yapmış olan Dr. Fuat Umay, bu dönemde Sıtma ile mücadeleye ilişkin bir kanun teklifi daha yapmıştır. Ayrıca 1. İnönü Muharebelerinin hemen sonrasında sıhhi müşavir olarak görevlendirildiği sırada çok sayıda yaralıyı tedavi etmiş ve cephenin durumunu incelemiştir (Akın, b.t). Buradaki gözlem ve incelemelerini raporlaştırıp meclis kürsüsünde okuyan Dr. Fuat Umay, hizmetleri nedeniyle İstiklal Madalyası ile onurlandırılmış, ardından Yeşil Şeritli İstiklal Madalyası, sonrasında Kırmızı-Yeşil'e çevrilmiştir (Akın, b.t).

 

Dr. Fuat Umay, daha sonradan Himaye-i Etfal Cemiyeti (Çocuk Esirgeme Kurumu) ve Türk Tayyare Cemiyeti (Türk Hava Kurumu) gibi kurumların fikir babalığını ve kuruculuğunu üstlenmiştir (Akın, b.t) Himaye-i Etfal Cemiyeti, İstiklal Savaşı sırasında yetim düşen çocuklara sahip çıkmıştır. Dr. Fuat Umay, Amerika Birleşik Devletlerine gitmiş ve orada düzenlediği yardım kampanyaları sayesinde, İstiklal Savaşı yetimleri için harcanacak olan yaklaşık 100 bin dolarlık yardım toplamıştır (Akın, b.t). Bu esnada Washington Milletler arası Sosyal Hizmetler Kongresi'ne Türkiye'yi temsilen katılmış ve kurduğu vakıf sistemini burada tanıtmıştır (Akın, b.t)

 

Dr. Fuat Umay, hayatı boyunca kendisini adadığı "Çocuk Davası"nın sahibidir. Cemiyet ve özellikle de çocuklar yararına giriştiği faaliyetler nedeniyle hem halk hem de yetim yavruları ona "Yetimler Babası" demişti (Akın, b.t). Nitekim Soyadı Kanunu ile birlikte, Türk çocuklarına verdiği üstün hizmetler dolayısıyla Mustafa Kemal Atatürk tarafından kendisine Türk mitolojisinde çocukları ve hamile kadınları koruyan Tanrıça olan "Umay" soyadı verilmiştir.

 

Son olarak, TBMM'nin 4 Aralık 1924 tarihli oturumunda Fuat Umay tarafından Kırkkilise isminin, bugünkü Kırklareli ismiyle değiştirilmesi teklif edilmiş, ancak bu teklif kabul görmemiştir (Köse, 2018). 20 Aralık 1924'te bu konu tekrardan gündeme gelmiş ve şehrin fethedilmesinde büyük katkıları olan ve hepsi de şehit düşen kırk yiğidin anısına şehre Kırklareli ismi verilmiştir (Doğruöz, 2005, s.5, akt. Köse, 2018).

 

Dr. Fuat Umay, 1 Temmuz 1963'te İstanbul'da vefat etmiştir.


*Nasihat Heyeti,  Mondros Mütarekesi sonrasında, önce İstanbul Hükûmeti, Millî Mücadele sırasında ise Heyet-i Temsiliye ve Ankara Hükûmeti tarafından Anadolu'da halka Nâsıhat verme amaçlı oluşturulmuş “öğüt kurulları”dır (Kantarcı, b.t)

 

 

Kaynakça

Akın, V. (b.t). Fuat Umay. Atatürk Ansiklopedisi. https://ataturkansiklopedisi.gov.tr/bilgi/fuat-umay-1885-1963/ adresinden 31 Ağustos 2024 tarihinde alınmıştır.

 

Deniz, B. ve Öztaş, S. (2020). Dr. Fuad Umay ve Çocuk Esirgeme Kurumu faaliyetleri. RumeliDE Dil ve Edebiyat Araştırmaları Dergisi, (19), 558-580. DOI: 10.29000/rumelide.752512.


Kantarcı, Ş. (b.t). Heyet-i Nâsıha. Atatürk Ansiklopedisi. https://ataturkansiklopedisi.gov.tr/bilgi/heyet-i-nasiha/ adresinden 31 Ağustos 2024 tarihinde alınmıştır.

 

Köse, M. (2018). Kırklareli ve ilçeleri üzerine bir bibliyografya denemesi. RumeliDE Dil ve Edebiyat Araştırmaları Dergisi, s. 273-294.