Çocukluğumuzun Unutulmazı Susam Sokağı
Çocukluğunuzun en renkli anılarını hatırlıyor musunuz? O büyülü sokakta tekrar dolaşmaya ve bu nostaljik serüveni hatırlamaya hazır mısınız?
Çocukluğumuzun Renkli Dünyasına Nostaljik Bir Yolculuk
Hepimizin çocukluğunda iz bırakan bazı televizyon programları vardır; renkleri, müzikleri ve karakterleriyle hafızalarımıza kazınan... Susam Sokağı, işte tam da böyle bir programdı. Minik Kuş'un cıvıltıları, Kurabiye Canavarı'nın tatlı hırsızlıkları ve Edi ile Büdü'nün bitmeyen tatlı atışmaları, çocukluğumuzun en sıcak anılarını oluşturdu. Eğlenceli karakterleri ve unutulmaz şarkılarıyla hafızalarımızda derin izler bırakan Susam Sokağı, bir televizyon programı olmanın ötesinde, pek çok jenerasyonun büyüme sürecine eşlik eden hem eğitici içeriği hem de sevgi dolu karakterleriyle, o dönemin çocuklarının dünyasına ışık tutmuştu.
Susam Sokağı, 1969 yılında ABD'de başlayan Sesame Street adlı çocuk programına dayanır. Program, dünya çapında 150’den fazla ülkede yayınlanmış ve her kültüre uyarlanmış versiyonlarıyla çocukların beğenisini kazanmıştır. Türkiye'deki versiyonu da bu global başarının bir parçası olmuştur. Türkiye’deki macerası, 80’li yılların sonuna doğru TRT ekranlarında başlamıştır. Minik Kuş, Kırpık, Edi ile Büdü, Kurabiye Canavarı gibi sevilen karakterlerin yanı sıra, usta tiyatro oyuncularıyla gerçek hayattan karakterler de eklenerek programın yerel uyarlaması yapılmış, çocukların gönlünde taht kurmuştur. Sadece 2 sezon ve 250 bölüm olarak yayınlanan Susam Sokağı'nın maalesef devamı çekilmemiştir.
Program, özellikle çocukların eğitimi ve kültürel gelişimine katkı sağlamayı amaçlayan içeriklerle doluydu. Harfler, sayılar, renkler ve şekiller gibi temel eğitim konuları eğlenceli bir şekilde aktarılırken, aynı zamanda dostluk, yardımlaşma, hoşgörü gibi evrensel değerler de kazandırılmaya çalışılırdı.
Susam Sokağı, eğlenceli bir program olmanın ötesinde, sosyal mesajlar vermeyi de ihmal etmezdi. Toplumsal konular, çocukların anlayabileceği bir dille işlenirdi. Programda;
Farklılıkların kabulü: Farklı ırklardan, kültürlerden ve fiziksel özelliklere sahip karakterlerin bir arada yaşadığı bu dünya, hoşgörü ve saygıyı öğretirdi.
Eğitim ve öğrenme sevgisi: Okuma yazma öğrenme sürecinde olan çocuklar için program, eğlenceli bir öğrenme ortamı sunardı. Harfler ve sayılar, şarkılar ve skeçlerle aktarılırdı.
Sağlıklı yaşam ve hijyen: Kurabiye Canavarı’nın bile bazen sebzelerden bahsettiği bölümler, çocuklara sağlıklı beslenme ve hijyenin önemini eğlenceli bir şekilde anlatırdı.
Çevre bilinci ve hayvan sevgisi: Çevre temizliği, doğaya saygı ve geri dönüşüm gibi konular da çocuklara kazandırılmaya çalışılırdı.
Susam Sokağı’nın Türkiye’deki uyarlaması, çocuklar kadar ebeveynlerin de ilgisini çekmişti. O dönemin çocukları, sabahları televizyon başına geçerek Minik Kuş'un uçmasını bekleyen çocuklar olarak büyüdüler. Özellikle Kırpık’ın neşeli halleri, Edi ile Büdü’nün maceraları ve Kurabiye Canavarı’nın tatlı bağımlılığı, her bölümde ayrı heyecanla beklenirdi.
Programın karakterleri arasında ise büyük ustalar yer almıştı. Tahsin Usta: Bir tamirci ve aynı zamanda Sabiha Teyze'nin de eşi (Alp Öyken). Zehra Teyze: Bir manav (Güven Hokna). Nihat Amca: Kırtasiye sahibi bir mahalleli ve gül reçeline bayılır (Alpay İzbırak). Edi ve Büdü'ye ise sesleriyle Altan Erkekli ve Köksal Engür hayat vermiştir.
Susam Sokağı, çocukluğumuzun unutulmaz hatıraları arasında hala sıcaklığını koruyor. O rengarenk dünya, bizi sadece eğlendirmekle kalmadı, aynı zamanda hayat dersleri de verdi. Bu program, hoşgörünün, dostluğun ve öğrenmenin ne kadar önemli olduğunu öğretti. Susam Sokağı’nın ne kadar büyük bir değer olduğunu günümüz dünyasında çok daha iyi anlıyoruz. Her şeyin anlamını yitirdiği, merhametin azaldığı ve değerlerimizin yozlaştığı böyle bir dönemde yeni yetişen çocuklarımız için o kadar ihtiyaç var ki böyle bir programa umarım birileri güncel versiyonuyla yeniden başlatır bu masalı.
Bizim dönemin çocukları içinse üzerinden ne kadar zaman geçerse geçsin, Susam Sokağı'nın sıcaklığı ve samimiyeti, her zaman içimizi ısıtacak bir anı olarak kalacak...
''Gün güneşli, insanlar neşeli, sen de gel oyna Susam Sokağı'nda. Dostluk ve sevgi sarıyor heryeri gel katıl bize, verelim elele. Sev dünyayı, açılır her kapı, işte Susam Sokağı..."