Çorak Bir Dünya: Kenshi Keşfi

Açık dünya RPG'si Kenshi'nin dünyasının bizim için çizdiği yolu izleyerek yolculuğumuza başlamadan önce bilmemiz gereken bazı şeyler.

Chris Hunt'ın tek başına geliştirdiği Kenshi, kendine özgü dünyası ve estetiğiyle giriş yapıldığı andan itibaren oyuncuyu kendi içine çeken kasvetli bir post-apokaliptik rol yapma oyunudur. Tam anlamıyla oyuncunun başka bir gezegendeki yolculuğu olan Kenshi ile ilgili söylenebilecek ilk şey; oynadığımız karakterin ana karakter olmadığı, hatta dünyada hiçbir öneme sahip olmadığımızdır. Bu, acemilikle birlikte oyunun henüz ilk dakikalarında tesadüfen karşımıza çıkan aç haydut sürüsü tarafından öldürüldükten sonra yüzümüze vurulan bir gerçektir; çünkü oyun, oyuncunun karakteri öldükten sonra da devam eder. Oyuna tekrar başlamak sizin elinizdedir ve karşınızda oyunun bittiğine dair hiçbir gösterge yoktur.

Kenshi Dünyası

Oyunun evrenini kendi bakış açımdan özetlemem gerekirse vahşi batı, uzak doğu ve post-apokaliptik bir swordpunk kompozisyonu diyebilirim. Ancak bu dünyada birçok farklı kültür ve iklim mevcut, kurak çöllerden haydut çetelerinin birbiriyle mücadele ettiği devasa bataklıklara, örümceklerin işgali altında olan dar vadilerden verimli nehirlere birçok farklı yer keşfedilmek için hazır halde. Her bir bölge kendine has özelliklere ve oyuncuyu kendine çeken maceraya değer, cazip harabelere ve zindanlara sahip.

Oyunda birçok farklı oluşum mevcut, bunlardan en geniş bölgelere sahip üç büyük oluşum ise birbirileriyle amansız bir savaş halinde. Bunlar, soyluların köylüleri hobi olarak avladığı ve köleliğin yaygın olduğu adeta feodal bir distopya olan United Cities, aynı şekilde köleliği dini bir motivasyonla sürdüren ve primitivist bir teokrasi ile yönetilen insan üstünlükçü ve mizojinist Holy Nation ve benim teorilerime göre gezegenin daha doğrusu uydunun yerlileri olan Shek'lerin etno-krallığı olan Shek Kingdom'dur. İşin en cazip yanı ise, diğer onlarca oluşum da dahil olmak üzere bu oluşumlar üzerinde etki sahibi olmamız mümkün. Örneğin, eğer oyuncu Holy Nation'ın başındaki Phoenix'i öldürürse dünyanın siyasi yapısı değişiyor ve bölgeler Shek Kingdom ve United Cities arasında paylaşılıyor. Dünyadaki siyasi yapıda bunun gibi birçok farklı dinamik mevcut.

Tüm bunlardan bahsetmişken skeleton ırkına da değinmeden olmaz. İlk başta insanlara hizmet için yapılan bu robotsular, daha sonradan kendi bilinçleriyle insanlara isyan edip bir imparatorluk kurmuşlardı. Ancak bizim oyunda var olduğumuz zaman diliminde bu imparatorluğun sadece kalıntılarını görüyoruz. Gerisini ise burada söylemeyeyim, keşfettikçe sır perdesi aralanacaktır.

Oynanış

Kenshi, kendisinden bahsedilirken oyunun kendisinden önce evreninden bahsedilmesi gereken sayılı oyunlardan. Bunu aştığımıza göre şimdi oyunun kendisiyle ilgili de bir şeyler söyleyebiliriz. Muhteşem bir sandbox oyunu olan Kenshi, bana kalırsa tamamen rol yapmak için oynanmalı. Oyunda köle, tüccar, haydut, paralı asker, kral ya da hayal gücünüzü zorlarsanız bir kült lideri ya da Holy Nation rahibi olabilirsiniz. Oyunda hiçbir şekilde ana görev ya da yan görev mevcut değil, ancak organik gelişen binlerce olay olacağından bunun eksikliğini asla hissetmeyeceksiniz. Oyun aynı zamanda gerçek zamanlı strateji öğelerine sahip, ekibinize birçok farklı kişi katabilir ve hepsini kontrol edebilirsiniz. Aynı zamanda kurduğunuz bu ekiple ufak bir köy kurup burayı geliştirip kendi krallığınızı, cumhuriyetinizi, kültünüzü, ya da adına her ne koyarsanız, ilan edebilirsiniz. Elbette bu tamamen sizin hayal gücünüze bağlı.

Oyuna Başlangıç

Karakterimizi oluşturup oyuna başladıktan sonra daha önce bahsettiğimiz Holy Nation ve Shek Kingdom'un arasındaki bir sınırda, savaşta harabeye dönmüş "Hub" civarında kendimizi buluyoruz. İlk başlarda bu bölgenin dışları yetenek açısından yetersiz olan karakterimiz için oldukça tehlikeli. Başlangıçta biraz etrafta dolanıp bazı temel dinamikleri çözdükten sonra tavsiyem birbirileriyle savaşan haydut ve aç insan sürülerinde ölen insanları yağmalayıp eşyalarını tüccarlara satmak olacaktır. Bu şekilde biraz para biriktirirken aynı zamanda da ekipmanlarımızı geliştireceğimiz için yavaş yavaş yeteneklerimizi geliştirmeye başlayabiliriz. Hem para kazanıp hem madencilik yeteneğini geliştirmek için Hub'a yakın madenleri kazmak ve kolay düşmanlarla yenilecek olsak bile dövüşmek yetenek geliştirmek için önemli başlangıçlar olacaktır. Bundan sonrası ise tamamen size bağlı, hazır hissettiğinizde yola çıkıp dünyanın size neler hazırladığını keşfetmelisiniz.