Damızlık Kızın Öyküsü

Ütopyalar gerçek olayların etkisi ile oluşur.

Kadınların bir kast sistemine göre sıralandığını ve bu sıralamaya göre yok sayıldığını düşünün. Kulağa çok distopik geliyor değil mi? İşte Margeret Atwood 'Damızlık Kızın Öyküsü' kitabında bu distopyayı çok başarılı bir şekilde yaratıyor. Yaratırken de diyor ki 'Spekülatif kurgu gerçeğe dönüşebilir.' 

"Damızlık Kızın Öyküsü" kitabını neden okumalısınız?

Margeret Atwood, 'Damızlık Kızın Öyküsü'nün kadınlarını tanımlarken 'Biz iki bacaklı rahimleriz, hepsi bu!' diyor.

Kurduğu distopyada, erkekleri tüm dünyanın -özellikle de kadınların- efendisi gibi gösterirken, kadınların konumlarını 3'e ayırıyor. En üst tabakada genç hanımlar -tabii erkeklerden sonra- yer alırken, onu martha adını verdiği kadınlar (ev işleri alanındaki yetenekleri sayesinde damızlık kız olmaktan kurtulan kadınlar) ve teyzeler (akademik olarak görülebilirler) takip ediyor. En alt tabakada ise damızlık kızlar yer alıyor. Bu damızlık kızlara verilen tek öğreti ise, doğurmak oluyor. Doğurmak bu ütopyanın en önemli parçası. Kitabı okurken kendinizi damızlık kız olan ana karakter Offred gibi hisedecek ve onun gözünden korkunç derecede hissedilen hiyerarşiyi, totaliter ve teokratik yapılanmanın tehlikelerini çok yakından göreceksiniz. Bazen bir teyze olmak isteyecek ve damızlık kızlar üzerinde karar verirken onlara üzüleceksiniz. Veyahut bir martha olacaksınız ve her şeyi görüp, duyup, konuşamamanın acısını iliklerinize kadar hissedeceksiniz. Ve bunları yöneten kumandanlar, hatta kumandanları bile yöneten 'Gözler'. Kendinizi onların yerine koyamayacaksınız, çünkü o gözler zaten hep sizin üzerinizde olacak.


Bunları biliyor muydunuz?

Margeret Atwood, 'Damızlık Kızın Öyküsü' kitabını 1985 yılında dönemin siyasi ve sosyal olaylarından (kadınların üreme haklarına karşı yapılan saldırılar, kürtaj yasağı vb.) esinlenerek yazdığını belirtiyor ve ekliyor; "Spekülatif kurgu gerçeğe dönüşebilir." Kitap ilk yayımlandığında o kadar ses getiriyor ki, röportajlara kitapta esinlendiği gerçek olayların gazete küpürleri ile gidiyor. Damızlık Kızın Öyküsü sadece yazılı olarak kalmamış, görsel olarak da izleyicisi ile buluşmuştur. 2017 yılında yayınlanmaya başlayan "The Handmaid's Tale" adlı televizyon serisi aralarında Dünyanın önde gelen Emmy ödüllerinin de yer aldığı 288 ödülün sahibi olmuştur. Margeret Atwood bu başarının en büyük payını kitaba bağlı kalınması olarak değerlendirmiş, ayrıca bu başarıyı dönemin siyasi iklimin de etkili olduğunu belirtmiştir.