"Dennis Bergkamp: Futbolun Ressamı"

Tablolar, heykeller ve yapıtlar yalnızca sanat galerilerinde değil, bazen futbol sahalarında da doğar. Dennis Bergkamp, sadece bir futbolcu değil, aynı zamanda bir sanatçı olarak da hatırlanacak nadir yeteneklerden biridir. O, sadece rakiplerini değil, aynı zamanda izleyicilerini de büyüleyen olağanüstü yetenekleriyle tanınır.

Bergkamp'ın en büyük silahı, sıradışı zekasıdır. Sahada her zaman bir adım önde olan Bergkamp, rakiplerini şaşkına çeviren hamleleriyle tanınır. Oyunu okuma yeteneği, sadece bir futbolcunun değil, bir dâhinin işaretlerini taşır.

Uçağa binmekten korktuğu için “Uçamayan Hollandalı” lakabı takılan Dennis Bergkamp, kendi neslinin unutulmaz isimlerinden oldu.Bergkamp volesi, Bergkamp asisti, “Bergkamp gibi gol atmak” deyimleri ile literatüre girdi.Dennis Bergkamp, Johan Cruyff’un ona ilk maçtaki öğüdüne sıkı sıkıya tutundu:“Etrafına bak ve keyfini çıkart!”

1998 Dünya Kupası'nda Arjantin'e karşı attığı efsanevi gol, sadece bir spor anı değil, aynı zamanda bir sanat eseridir. Topa olan mükemmel kontrolü ve akıl almaz bitiriciliği, adeta futbolun tanrısal bir lütfudur.

Thierry Henry, "Bergkamp, oyunu okumada eşsizdi. Sahada her zaman bir adım önde olurdu ve onunla oynamak gerçekten bir zevkti," derken;

Arsene Wenger, "Dennis Bergkamp, kariyerimde çalıştığım en yetenekli oyunculardan biriydi. Sahadaki ustalığı ve zekası, futbol dünyasına ilham verdi," şeklinde ifade eder.

Johan Cruyff'un da dediği gibi, "Bergkamp, sahadaki sanatçılardan biriydi. Topa olan yaklaşımı ve teknik becerileri, futbolun güzelliğini yansıtıyordu."

Dennis Bergkamp, futbolun sınırlarını aşarak sanatın içine giren nadir yeteneklerden biriydi. Onun oyunu, sadece futbol sahasında değil, sanat galerilerinde de yerini alacak kadar özel ve değerliydi. O, futbolun büyülü sanatının gerçek bir temsilcisiydi.