Depremden Etkilenen Çocuklarla Nasıl İletişim Kurabiliriz?
Travma yaşamış çocuklarla ileitişim kurarken dikkat etmemiz gereken bazı noktalar var.
Depremden etkilenen çocuklar, yaşadıkları bu büyük travma sonrası korku, kaygı, çaresizlik gibi duyguları oldukça yoğun yaşayabilir. Bunun yanı sıra, donukluk, dalgınlık gibi tepkiler de gösterebilirler. Bunların hepsi anormal bir duruma verilen doğal reaksiyonlardır.
Çocukların hafızası depremden etkilenebilir ve olayı hatırlamayabilirler. Veya olanları tekrar tekrar yaşıyormuş gibi korku, titreme, kalp çarpıntısı, ani seslerden irkilme gibi belirtiler gösterebilirler. Kapalı alanlarda kalmaktan ve karanlıktan fazlasıyla korkabilir, tek başlarına duramaz bir hale gelebilirler. Yaşlarının verdiği özelliklerde gerileme görülebilir, bakım verenlerinden ayrılamama, altını ıslatma gibi beliriler gösterebilirler.
Bu süreçte öncelikle dikkat etmemiz gereken en önemli nokta, çocuklarla temas ederken onlara sakin, şefkatli ve dinlemeye hazır bir halde yaklaşmak. Eğer bizi tanımayan bir çocukla iletişim kuruyorsak kendimizi tanıtmak, kısa ve net cümlelerle kendimizi ifade etmek önem taşıyor. Ani fiziksel temaslardan kaçınmak ve çocuğun bedensel sınırlarını gözetmek ise çok mühim.
Çocukların soru sormasına izin vermek ve onların sorularına doğru bilgilerle cevap vermek çok önemli, çocukları depremin nasıl bir olay olduğu ve olası bir depremde nasıl davranmaları gerektiği konusunda bilgilendirmek ise konuyu onlar için somutlaştırma noktasında yardımcı olabilir. Tüm bunları sağlamak için dinlemeye açık ve hazır bir halde olmak gerekiyor.
Çocuklar deprem sırasında ve sonrasında duyduklarını, gördüklerini anlatmak istiyorlarsa destek vermek ve dinlemek, eğer istemiyorlarsa zorlamamak gerekiyor. Bunun için ise iletişim kuran yetişkinin psikolojik olarak dinleyeceklerine hazır olması da oldukça önem taşıyor. Ebevenlerin ve yetişkinlerin dikkat etmesi gereken bir diğer nokta ise "geçti" gibi teselli cümlelerini kullanmamak ve bunun yerine çocukları dinleme pozisyonunda kalmak, onların duygularını ifade etmeleri için alan açmak. Yetişkinlerin çocuğun korku ve kaygısını tetikleyebilecek "ah", "tüh" "inanmıyorum" gibi endişe verici söylemlerden kaçınmaları oldukça önemli.
Çocukların deprem sonrası travmasının günler, aylar değil yıllara yayılan bir süreç olacağını aklımızda tutarak onları tetikleyici her türlü söylem ve içerikten korumaya çalışmamız önemli. Ruhlarında açılan yaranın iyileşmesine yardımcı olabilmek adına mümkünse ruh sağlığı uzmanlarıyla birlikte hareket etmemiz ise çok yararlı olacaktır. Özellikle çok fazla etkilenen, belirgin davranış değişimleri gösteren (agresif veya sessiz olması fark etmeksizin), bu belirtileri azalmayan ve hatta artan çocukları vakit kaybetmeden çocuk ruh sağlığı uzmanlarıyla buluşturmamız gerkiyor.