Depremin Arka Yüzü Hakkında

Depremde yalan haberler, yağmacılar, siyasi şovlar, insanlıktan yoksun troller ve halkın sayesinde para alıp onlara saygısı olmayanlar...

Deprem hakkında yalan haberler, yağmacılar, siyasi şovlar, insanlıktan yoksun troller ve halkın sayesinde para alıp onlara saygısı olmayan fenomenler.

Artçıları saymazsak deprem bitti. Fakat izleri henüz bitmedi. Hayatta olanların da hayata gözlerini yumanların da hepsi göçük altından çıkarılamadı. Daha ne kadar sürer, ne kadar uzun süre fiziki ve psikolojik olarak bunlarla savaşırız bilemiyorum. Tek bildiğim, çoğu ülke ile bile birlik olmuşken kendi içimizde büyük sorunların yaşanıyor olması.

Evet, birlik olup maddi ve manevi her türlü desteği vermeye çalışıyoruz. İhtiyaçları toplamak için muhtarlıklar, belediyeler, AFAD ve AKUT’un siteleri, bazı siyasi partilerin gençlik kolları, sms atma kampanyası ve uygulamalar kullanılıyor. Her göçük altında kalan canı ailesinden biri gibi gören kurtarma ekipleri ve halktan gönüllüler var. Hepsine edilecek teşekkür ve duyulacak minnet çok fazla. Fakat bu işin bir de arka yüzü var.

Yalan Haberler

O kadar bilgi kirliliği mevcut ki ekipler de şaşırıyor. Kapalı olmayan yolu kapalı olarak göstermek, yardım giden yere yardım yok demek vb. şekilde birçok neden yapıldığı bilinmeyen yalan haber var. Hatta eski depremlerden kalan görselleri kullanıp bununla birkaç beğeni almaya çalışan insanlar dahi var. Yine birkaç beğeni uğruna tüm sayfalara, sosyal medyaların gerekli bölümlerine göçük altında kaldıklarını yazanlar var. Bu yalanın ne kadar büyük sorunlara yol açabileceğini bilmiyor olamazlar. Ekipleri yanlış yere yönlendirmek, tanıyan tanımayan herkesi kendi adına korkutmak ve merak ettirmek, üstüne de ‘İyi misin, kurtuldun mu’ sorularına cevap vermeyerek insanların duygularıyla oynamak bu kadar kolay mı? Kimse yaptıklarının farkında olmadan bunu yapmıyor. Her depremde olduğu gibi bu depremde de çıktılar ve sonra tutuklandılar. Ceza alıp almadıklarını bilemiyorum ama umarım alırlar.

Yağmacılar

Elazığ depremi, İzmir Depremi, Kahramanmaraş ve etkilenen diğer illerin yer aldığı son deprem. Her depremde olduğu gibi bu depremde de ‘krizi fırsata çevireyim’ düşüncesine sahip vicdan yoksunu insanlar var. Normalde ikinci günden itibaren başlanan depremzedelerin eşyalarını çalma olayı bu depremde ilk günden başlandı. Özellikle 10 ilde binlerce binanın yıkılması ile henüz yardım gitmemiş binalara gelip bu yağmayı çok rahat yaptılar. Öyle görüntüler var ki vicdanımız mı sızlasın yoksa yağmacılara kin mi duyalım bilemiyoruz. On dakika içinde her duyguyu yaşatıyorlar. Üstelik bu yağmalar sadece göçüklerdeki eşyalar için de değil. Büyük zincir marketler de yağmalandı. Videolarda elinde bir market arabası ile rahat rahat aylık alışverişini yapmış bir kadını görmek mümkün. Yağmalamayı açlıkla, susuzlukla, soğukla ve çaresizlikle mücadele eden depremzedeler yaparsa bence ve benim vicdanıma göre hiçbir problem yok. İnsani bir hayatta kalma duygusu. Fakat tek derdi 3-5 mal koparmak olanların hesap vermesi gereken bir vicdanı ve davası olmalı.


Siyasi Şovlar

Bir afet sonrası A partisi ya da B partisi demeden, bu dine mensup şu mezhepten demeden birlik oluruz. Olmalıyız da zaten. Fakat birlik olmuşken, bunu normal zamanda yapamayan bir halk olarak şu durumda kenetlenmişken hiçbir partinin ya da kuruluşun bunu gösteri gibi algılaması doğru değil. Yapılan yardımların paylaşılması, örnek olunması gerçekten çok güzel. Parti parti ayrılıp yardım toplamaya da sözümüz yok. Fakat iş yarışa gelir de egolar, bencillikler ve kıskançlıklar devreye girerse orada durmalıyız. Nasıl ki göçük altından çıkana ırkını, partisini, dinini sormuyoruz; kurtulan insanlara yapılan yardımda da bağış sırasında kimin topladığını sormamalıyız.

Troller

Bir uygulama üzerinden birkaç arkadaşın toplanıp telefonlarıyla göçük altında kalan bir masum canı araması ve onunla yardıma gelmiş gibi konuşması haberlerde dolanıyor. Bunu yapanlar bulundu ve sorguya da çekildi elbette. Olayın adli boyutunda değilim, insani boyutundayım. Nasıl olur da göçük altında kalan bir insanı arayıp onu kurtarmaya geldiğini söyleyerek alay edersin ve dahası bundan keyif alırsın? Bu hale nasıl geldik ki biz, ne zamandan beri başkalarının acıları ile alay edip bundan keyif alır olduk? Üstelik bunu ‘kara mizah’ adı altında savunan o kadar çok insan var ki çok şaşırıyorum. Sırf fenomen olmak için bu trollerden sonra aynılarını yapmaya devam eden gençler de türedi. Canlı yayın açıp alay etmeler, sosyal medya yorumlarında işin içine bile bile ırk ve parti sokanlar… İnsanlığınızı kaybetmişsiniz.

Hiçbir Başlık Altına Koymak İstemediğim Fenomenler

Sosyal medya üzerinden para kazanıp deprem bölgesinde ya da buradan yardım gönderirken canla başla uğraşan birçok youtuber, influencer veya twitch yayıncıları var. Fakat bunların tam tersi olan, işi siyasete bağlayan, reklamın iyisi kötüsü olmaz deyip söylemeye bile dilimin varmadığı şekilde sosyal medyaya fotoğraf atan fenomenler de var. İsim vermeden örnek vermek gerekirse, bir sosyal medya fenomeni ayıcığı ve ilginç kıyafetleri ile ‘Ben ve ayıcığım çok üzgünüz…’ açıklamasının yer aldığı bir fotoğraf paylaştı. Altına binlerce küfür ya da kötü yorum geldi. Fakat o reklamını yaptı. Halkın bir süre sonra unutacağını ve bu adilikle kazandığı takipçilere ürün tanıtmak için binlerce lira alacağını biliyor. Burada halka düşen bu tarz insanlara prim vermemektir. Onları muhatap almamaktır.


"İnsanların seçkini, faydalı olan kimsedir, halk nazarında muteber kimse merhametli olan kimsedir."

Yusuf Has Hacib