Hatay'ın Yıkılmayan Tek İlçesi: Erzin
Örnek ilçe Erzin'de can ve mal kaybı yok.
6 Şubat’ta biri 7.7 diğeri 7.6 olan iki büyük deprem yaşadık. 10 adet ilde etkili olan deprem, il merkezlerinden köylere kadar pek çok yerleşim bölgesinde büyük yıkımlar meydana getirdi. Evlerden iş yerlerine, otellerden hastanelere kadar her bina ya hasar gördü ya da tamamen yıkıldı. Ölü sayısı ise her gün artmakta. 1999’da yaşadığımız Gölcük Depremi’nden çıkarmamız gereken dersler vardı ancak bugün de görüyoruz ki biz bu dersleri hiçbir zaman almıyoruz. Ancak bunun tersi bir örneği de gördük. Yıkımın en üst seviyede olduğu illerin başında gelen Hatay’da birçok bina kullanılmaz hale gelirken Erzin ilçesinde ise hiçbir can kaybı ve enkaz yok.
Erzin ilçesinin Belediye Başkanı Ökkeş Elmasoğlu, TV5’e yaptığı açıklamada: “Erzin’imiz 42 bin nüfuslu, Osmaniye’ye 15-20 kilometre, Hatay’ın da 110 kilometre uzağında bir ilçemiz. Buna rağmen çok şükür Erzin’imizde depremin kendisinden kaynaklanan bir can kaybımız olmadı, yaralımız da olmadı, bir enkazımız da olmadı.” dedi.
Erzin ilçesi, 1999’da deprem merkezine yakın olmasına rağmen bir yıkımın yaşanmadığı Tavşancıl’ı akla getirdi. 1989 yılında belediye başkanı olan Salih Gün’ün bilim insanlarıyla bölgeye uygun hazırladığı imar planı sayesinde tüm körfez bölgesi yerle bir olurken yıkılmayan tek yer Dilovası’na bağlı Tavşancıl’dı. Bu iki şehrin enkaza dönüşmemesini sağlayan ortak yönleri var elbette: iki şehirde de geçerli olan imar planları, kurallara ve bilimin söylediklerine inanıp onları uygulayan belediye başkanları.
Görev süresince inşa edilen binaların yönetmeliğe uygun yapıldığını belirten Elmasoğlu, “Ben herhangi bir şekilde kaçak yapıya müsaade etmedim.” ifadelerini kullandı. 42 bin nüfuslu Erzin’de 6 kattan fazla yükseklikteki binalara izin verilmiyor. Kaçak inşaatlar konusunda da hiçbir kişiye müsamaha gösterilmiyor. Bununla ilgili Elmasoğlu “Bazen de kızdılar bir belediye başkanı olarak bana ‘ya senden başka memlekette doğru adam yok mu?’ dedi. Hatta birisi üç ay geçmişti seçildikten sonra, uzaktan da bir akrabamız gelir ya dedi bize işte ceza yazılmış, kaçak inşaattan şudur budur dedi. Ben de yapabileceğim bir şey yok dediğim zaman işte ‘Türkiye’nin tek doğrusu sen misin?’ dediler aynı kelimeleri söyledi, bu kelimeleri kulağımla duydum.” sözlerini söylüyor.
Kaçak yapılara müsaade etmez tavrı nedeniyle birçok kişiyle arasının kötü olduğunu belirten Elmasoğlu, içinin bu konuda rahat olduğunu da söylüyor. Elbette bu sevinç yarım kalmış durumda. Zira başta kendi memleketi olan Hatay olmak üzere toplam 10 ilde çok büyük acılar yaşandı ve yaşanmaya da devam ediyor. Bu zor günlerimizde Ökkeş Elmasoğlu’nun bize iyi bir örnek olduğu konusunda hiç şüphemiz yok. Umalım ki bundan sonraki zamanda her şehrimiz bu şekilde gündeme gelir ve hiçbir can ya da mal kaybı yaşanmaz.