Dezenformasyon Nedir ve Neden Yapılır?
Teknelojinin getirdiği başa çıkmakta en çok zorlandığımız dezenformasyonu inceleyip örneklerle açıklamaya çalıştım.
Teknoloji devrindeki en büyük sıkıntılardan biri olan olan dezenformasyon ve türevleri, bilgi alma hakkımıza ve bilgiyi doğru bir şekilde almamıza âdeta ket vuruyor.
Dezenformasyonu açıklayarak başlayalım. Herhangi bir aslı olmayan, hatta gerçekte yaşanmamış olayları kasıtlı olarak karşı tarafı küşük düşürücü şekilde haber yapmaya dezenformasyon denir. Bunun türlerine de bakarsak kavramı daha iyi tanıyabiliriz diye umuyorum.
Bunlardan ilki mezenformasyon, dezenformasyon içeren bilgilerin yanlış olduğunu bilmeden yayılmasına denir. Burada kasıtlı bir durum yoktur. Sadece kişinin eleştirel düşünme ve teyit etme yeteneklerini edinememesi vardır.
Bu kavramlardan ikincisi ise malenformasyondur. Malenformasyon, bir bilginin doğru olmasına rağmen bir kişiye, bir gruba zarar verme amacı güden bir türdür. Kendi ülkemizden örnek verelim. Seçimin son günlerine doğru zamanında mafyavari işlere bulaşıp ülkeden kaçan, terör örgütü üyeliği nedeniyle ülkeyi terk eden medya mensuplarının iktidara yönelik bilgi, belge yayınlama yoluyla kişiler ve kurumları aşağılamalarıdır. Bu tür haberler ve içeriklerde soracağımız sorular şu şekilde olmalıdır: "Neden şimdi bu haber yayınlandı, daha önce niye yayınlanmadı?" Bu tür haberlerin doğruluğu olsa bile bir dezenformasyon türüdür.
Tüm bunları açıkladıktan sonra dezenformasyon tarihine biraz bakalım. Dezenformasyon, KİT araçları çıkıp devletler kendi halkları ve dünya nüfuzuna seslenebildikleri dönemden itibaren başlamıştır. 2. Dünya Savaşı'nda daha çok gördüğümüz propaganda modeline paralel olarak karşımıza çıkan radyonun etkilerini, Rus tanklarının Berlin'e girdiği andaki vatandaşların yüz ifadesinden görebiliriz. Bu araçların halkın kendisi bile yeni yeni tanımaya başlamışken göstediği etkilerde en uç noktada olmuş ve toplumu yönlendirmiştir. Alman Propaganda Bakanı Gobbles'in söylediği sözle de bu yazıya daha iyi şekil verebiliriz. "İlk sözü söyleyen, doğru söyler." sözüyle âdeta ilk biz söylüyorsak doğru söylüyoruz, diğer şeylere inanmayın lafı; eleştirel düşünceden uzaktır ve insanları gelişmelerin hakikâtinden uzaklaştırmaktadır. Tüm bunlara baktığımızda dezenformasyon yapma amaçlarının da çeşitlendiğini söyleyebilirim.
Dezenformasyonu dünyadan çok yakın bir gelecekte üzerimizden âdeta bir silindir gibi geçen seçimlerde yaşanan gelişmelerden bahsetmek istiyorum.
Bildiğiniz gibi ülkemizdeki medya sahiplik yapısını göz önüne alıp ve hangi kanalın kimin tarafını tuttuğunu da bildiğimiz için burada bu konuyu anlamak bize basit gelecek. Ülkemizdeki geleneksel medya %90 oranında iktidar lehine yayın yaparken, %10'luk kısmı muhalefet lehine yayın yapmakta.
Bu kuruluşlar öyle bir şekilde haber yapıyorlar ki sanki bu partilerin birer sözcüsü ve bir aparatı. Bu iki tarafta da kişinin söylediği doğru veya yanlış önemli olmasın sadece karşı tarafa salvo yapsın. Bu parti aparatı hâline gelmiş medyanın bu hâlde olmasının ve dezenformasyon yapmaya kadar giden süreçte olmasının en büyük nedeni ekonomik ilişkiler.
Bir kanal, bir parti ile anlaşma yapınca onu aleyhine bir söz söyleyemiyor ve hatta yorumcular bu parti aleyhine konuşamıyor bile. Aynı kişiler karşı tarafa doğru yalan, yanlış, belgesiz haber yaparken ise seslerini pek çıkarmıyorlar. Karşı tarafta da değişen bir şey yok. Montaj videolar, yalan ve algı çalışmasını üst safhaya çıkaran videolar.
Bunların örneklerini aşağıya bırakacağım. Diğer ülkelerde olan bizim ülkemizde de devreye girip yasallaşan dezenformasyon yasası âdeta devletin elindeki kırbaç hâline geldi. Burada bu dezenformasyonu denetleyecek en iyi kurumun medya olmasına rağmen, medyanın iki kutba ayrılması böyle bir çözüme izin vermiyor.
Burada gördüğümüz bir terör örgütü üyesi ve liderinin muhalefet adayına destek olduğunun gösterilmesi. Tarafsız olması gereken ve 85 milyon kişinin kurumu olan TRT bu görüntüleri canlı olarak yayınladı ve dezenformasyon içeren bir propagandaya alet oldu. Bu videonun teyit sitelerinden ne kadar yalanlansa da belli bir halk nezninde karşılık buldu.
Bu da bir benim gördüğüm en yaratıcı propaganda ve dezenformasyon içeren video. Bu videoda anlatılan şey muhalefetin adayına oy verdiğinizde onlara mermi almış olmak.
Bu örneklere baktığımızda hızla yayılan ve önünü alamadığımız bilgiler, bilgi içeren görseller görüyoruz. Bu tip görsellere aldanmamak ve yanımızdaki kişileri bilgilendirmek için bu tip içerikleri doğrulama kabiliyete ve yeteneğe hasıl olmamız gerekir.