Dijital Propaganda

Yapay zekâ ile ölü politikacıların canlandırılması seçim kampanyalarına farklı bir boyut kazandırıyor.

Hindistan’da düzenlenecek genel seçimler için yapılan mitinglerde, yapay zekâ teknolojisi kullanılarak ölü politikacıların canlandırılması gibi ilginç ve bir o kadar da yaratıcı propaganda tekniklerinin kullanıldığına şahit oluyoruz. Bu teknoloji, ölü politikacıların eski konuşmalarından ve videolarından elde edilen verileri kullanarak, yapay zekâ destekli görüntü ve ses sentezleme yöntemleriyle gerçekçi bir şekilde onları yeniden hayata döndürmeyi (siber olarak) mümkün kılıyor. 

Bu olay, seçim kampanyalarının doğasını ve siyasi iletişimi temelden değiştirebilecek büyük bir dönüşüm olabilir. Peki 2028 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde bu teknoloji ülkemizde kullanılır mı? 

Bir anlığına hayal edin; Bülent Ecevit'i miting meydanlarında oy isterken veya Alparslan Türkeş'i MHP için Kazlıçeşme'de miting yaparken hayal edin. Şu anlık hayal olarak düşündüğümüz şeyler Hindistan'da etkili bir propaganda aracı olarak kullanılmaya başlanmış durumda. Peki bu teknoloji görüldüğü kadar masum mu? 

Bu teknoloji, ilk bakışta yaratıcı ve ilginç bir propaganda aracı gibi görünebilir; ancak derinlemesine incelendiğinde, önemli etik ve siyasi sorunlar doğurabileceği açıktır. Yapay zekâ tarafından canlandırılan ölü politikacılar, gerçek politikacıların söylemlerine ve görüşlerine dayanarak seçmenler üzerinde etki yaratabilir. Ancak bu durum, seçmenlerin güvenini sarsabilir ve siyasi manipülasyon endişelerini artırabilir.

Ölü politikacıların yeniden canlandırılması etik tartışmalara neden olabilir. Bu, politikacıların aileleri ve hayranları için duygusal bir zorluk olabilir ve politikacının gerçek niyetlerini temsil edip etmediği konusunda ciddi soruları gündeme getirebilir. Yapay zekâ ile ölü politikacıların canlandırılması, tarihî ve kültürel değerlerin istismarına yol açabilir. Bu, toplumda bölünmelere ve çatışmalara neden olabilir. Bu teknoloji, demokratik süreçlerin bütünlüğünü tehlikeye atabilir ve siyasi arenada güven krizlerine yol açabilir. Gerçek politikacıların yerine yapay zekâ tarafından canlandırılan figürlerin kullanılması, demokratik seçimlerin meşruiyetini zayıflatabilir.  

Sonuç olarak, yapay zekâ teknolojisinin siyasi propaganda amaçlarıyla kullanılması, ciddi etik ve siyasi sorunları beraberinde getirebilir. Bu nedenle, bu tür teknolojilerin gelişimini izlemek ve düzenlemek, demokratik değerlerin korunması için hayati öneme sahiptir. Ayrıca, bu teknolojinin kullanımıyla ilgili açık ve şeffaf kuralların belirlenmesi ve bu kurallara uyulmasının sağlanması gerekmektedir.