Dijitalleşmenin Olumsuz Etkileri
Dijitalleşme kavramının distopik yönleri.
İnsanların ve şirketlerin geleneksel eylemlerini dijital teknolojiler aracılığıyla dijital bir hale getirmeye yarayan dijitalleşme kavramı insan hayatını kolaylaştırdığı gibi aynı zamanda da zorlaştırmaktadır. Bu zorlaştırıcı etkenlerin en başında ise insanları doğal davranışlarından uzaklaştırabilmesi gelmektedir. Gerçek hayattaki yüz yüze iletişimi sekteye uğratabilmektedir. Dijitalleşme yüzünden insanlar aynı fiziki ortamda olabildiğince az bulunmakta ve bu yüzden de yüz yüze iletişimde olan duygusal bağlar azalabilmektedir.
Dijitalleşmenin insanlar üzerinde korkuya sebep olduğu Win International'ın aralarında Türkiye'nin de bulunduğu 39 ülkede uygulanan dijital endişe boyutu araştırmasıyla kanıtlanmıştır. Araştırmaya katılanlara “Kişisel bilgilerini bir veri toplayıcısıyla paylaştıktan sonra ne olacağının farkında mısın?'' sorusu yöneltilmiştir. Avrupa, Amerika, Asya ve Afrika kıtalarındaki ülkelerde bu soruya karşı farkındalık oranları çeşitlilik göstermiştir. En az farkındalık Afrika'da görülürken en çok farkındalığın olduğu ülke Asya kıtasında bulunan Endonezya olmuştur. Türkiye ise geçen senelere oranla bu konuyla alakalı farkındalık seviyelerinde azalmalar yaşamıştır. Türkiye'de ''Kişisel bilgilerimi dijital olarak paylaşma konusunda endişeliyim.'' diyenlerin oranı %58 iken endişe duymayanların oranı %26 olarak belirlenmiştir. Aynı zamanda Mena bölgesinin bu konudaki farkındalık seviyesiyle Apac ülkelerinin farkındalık seviyesi değişiklik göstermiştir.
Günümüzde dijital kavramların insanların günlük yaşamlarına girdiği yadsınamaz bir gerçektir. Bu gerçeklikle yüzleşen insanoğlu dijital dünyanın çok güvenilir olmadığını idrak etmiştir. Sadece bir ülkede değil, birçok ülkede küresel anlamda dijitalleşme kavramı huzursuzluk getirmektedir. Gizlilik ve veri güvenliği insanları şüpheye düşürmektedir. Bu konuyla ilgili yapılan dijital endişe boyutu araştırması ve anket sonuçları da insanların tedirginliğini ortaya koymaktadır.