Dillerin En Bağımlısı
Dokunma ihtiyacı
Bağımlılık, kişinin kullandığı bir madde ya da yaptığı bir davranış üzerindeki kontrolünü kaybetmesidir. Bu kavram çoğunlukla alkol, sigara, uyuşturucu gibi maddelerle özdeşleştirilir. Çikolata, hamur işi, teknoloji gibi farklı bağımlılıklar da mevcuttur. Temas da bunlardan biridir.
Sevgi ve saygıyı ifade etmenin en çok tercih edilen yolu fiziksel temas kurmaktır. Sinirler aracılığıyla beyne iletilen sinyaller, oksitosin hormonu salgılanmasına yardımcı olur. Böylece kaygı, stres yok olurken kişi kendisini iyi hissetmeye başlar.
Sevilen kişilere dokunma isteği insanın doğasında vardır. Ancak birine sürekli dokunma ihtiyacı hissetmek, karşı taraf bundan hoşlanmasa bile buna devam etmek, temas bağımlılığı olarak adlandırılır.
Hastalık olarak sınıflandırılan temas bağımlılığının, çocukluk çağına kadar ilerleyen sebepleri vardır. Doktorlar 0-5 yaş aralığında kişilik gelişimi için çevrenin önemli olduğunu kanıtlamıştır. Aile içinde yeterli sevgiyi görmeyen çocuklarda, içine ekilen bağımlılık tohumu ergenlik döneminde filizlenir.
Bebeklik zamanında sevgi ihtiyacının karşılanmaması, stres, kaygı, depresyon, yalnızlık, tükenmişlik hissi, ilişkide tatminsizlik(duygusal- fiziksel) ve kişilik bozuklukları bağımlılığın sebeplerindendir.
Bastırılamayan fiziksel temas kurma isteği, verilen kararlarda onay alma dürtüsü, anksiyete atakları, özgüven düşüklüğü, temas kurulan kişiye bağımlı olma, temas kuramadığı kişiden uzaklaşma, dokunma ve sarılmanın olmadığı günlerde yoksunluk yaşamak fiziksel temasın en yaygın belirtileri arasındadır.
Temas isteğinin önüne geçmek için spor yapmanın, sevilen kişilerle iletişim kurmanın, kalabalığa girmenin ve de günlük tutmanın faydaları olacaktır. Enerjik hisseden beden ve içsel yolculuk yapan bir zihin oksitosin üreterek mutlu olur.
Temas bağımlılığı, altında önemli psikolojik sebepler olabilecek bir hastalıktır. Normal hayata geri dönebilmek için bir uzmandan destek almak oldukça önemlidir.