Dövmenin Geçmişine Kısa Bir Bakış
Binlerce yıllık geçmişi olan dövmeye her kültürün yüklediği görev veya anlam farklı olmuştur.
Dövmeye dair ilk bulgular, Alpler’de keşfedilmiş Ötzi’nin yaşadığı dönem olan yaklaşık 5200 yıl öncesine dayanıyor. Bu tarihten sonraki en erken dövme kalıntıları Mısır’ın kadın mumyalarından geliyor, yani yaklaşık MÖ 2000’den. Dövme kültürü bu iki coğrafya ve dönemle sınırlı değil elbette. Amerikan yerlilerinden İskitlere, dövme yaptırma dünyanın pek çok yerinde, çeşitli zamanlarında ve farklı kültürlerinde insanlar için oldukça önem taşımış bir uygulamadır.
Dövmelerin yapılma sebepleri çok çeşitli: Muska niyetiyle koruyucu gücüne başvurulabileceği gibi, tıbbi faydalarından da yararlanılabiliyordu. Bunların yanında dövmeler, bazı kültürlerde sosyal statü sembolüydü. Dövmelerin suçluları işaretlemek gibi nahoş kullanımlarının olduğu yer ve dönemler de olmuştur.
İlk olarak Ötzi’nin dövmelerinden bahsedelim. Ötzi MÖ 4. binyılın sonlarında yaşamış, soğuk hava koşullarından ötürü mumyalaşıp 1991’de Alpler’de keşfedilene kadar çok iyi korunagelmiş bir adam ve bu sebeple arkeoloji bilimi için büyük bir önem arz ediyor. Ötzi’nin nokta ve küçük çarpı şeklindeki dövmeleri belinde, sağ dizinde ve ayak bileği eklemlerinde yer alıyor. Bulundukları yerler neticesinde, dövmelerin eklem ağrılarını hafifletmek için yapıldığı ve tıbbi amaçlı olduğu düşünülüyor.
Görsel: Ötzi'nin canlandırması
Yaklaşık MÖ 2000’e tarihlenen Mısırlı kadın mumyaların bedenlerinde bulunan dövmeler de oldukça ilgi çekici. Mısır’da dövme yaptırmak binlerce yıl sadece kadınlara ait bir gelenek olmuş. Dövmenin hem kadınlara özgü bir uygulama olmasından hem de mumyaların karnında, kalçalarında ve göğüslerinde bulunmasından yola çıkılarak, çok sayıda noktadan oluşan ağ benzeri dövme motiflerinin kadınları hamilelik ve doğum sırasında korumak amacıyla yapıldığı düşünülüyor. Doğum yapan kadınların koruyucusu olan tanrı Bes’in figürünün de dövme motifleri arasında olması, dövmelerin kadınların sağlığını gözeten bir muska olarak görüldüğü savını destekliyor.
Hem arkeolojik hem yazılı kaynaklar İskitlerin de dövme yaptığına işaret ediyor. Sibirya ve Altaylar’da donmuş vaziyette bulunduğu için çok iyi korunagelmiş, yaklaşık 2400 yıl öncesine tarihlenen bir adam ve bir kadında mitolojik hayvan ve yaratık figürleri şeklinde dövmeler görülmüş. MÖ 5. yüzyılda yaşamış Herodot’un ifadesine göre, sadece asil İskitler dövme yaptırırmış.
Kuzey Amerika’daki yerlilerin yüzlerine dövme yaptırdığı biliniyor. 15. yüzyıla tarihlenmiş 6 Eskimo kadın mumyasında dövmelerin yüz bölgesinde olduğu görülmüş. Çene bölgesindeki çizgi şeklinde bulunan dövmelerin diş ağrısını azaltmak için yapılmış olabileceği düşünülüyor. Ayrıca bazı Eskimo kabilelerinde, kızlar ilk adet kanaması ile beraber bu dövmeleri yaptırıyorlardı çünkü inançlarına göre kadınlığa geçiş ancak bu şekilde mümkündü.
Görsel: Yüz dövmesi taşıyan bir grup Eskimo kadını (uphere.ca)
Yüz dövmesinin yaygın olduğu bir diğer kültür ise Yeni Zelanda’da karşımıza çıkıyor. Yeni Zelanda yerlilerinin kültüründe hem kadınlar hem de erkekler dövme yaptırabiliyordu. Dövmeler bireye özel tasarlanmış oluyor ve soy, statü, rütbe ve beceriler gibi kişiye has bilgileri içeriyordu.
Dövmenin geçmişte stigma olarak kullanıldığı kültürler de mevcut. Örneğin Çin’in Han Hanedanı’nda, dövmeler yalnızca suçlulara yapılırmış. Benzer şekilde Eski Yunan ve Roma uygarlıklarında da suçluları belirtmek için dövme kullanılmış; kölelere ise sahiplerini ifade eden dövmeler yapılırmış.
Kaynaklar
Lineberry, Cate. “Tattoos.” Smithsonian.com, Smithsonian Institution, 1 Jan. 2007, https://www.smithsonianmag.com/history/tattoos-144038580/.