Dr. Jekyll ve Mr. Hyde Romanında Gölge Arketipi

Stevenson, hikayesinin temeline Jung tarafından ortaya atılan Gölge Arketipini oturtmuştur.

Robert Louis Stevenson tarafından yazılan ve Romantizm/Neo-romantizm hatta Gotik akımlarına dair unsurlar taşıyan bu romanda Stevenson, hikayesinin temeline Jung tarafından ortaya atılan Gölge Arketipini oturtmuştur.

Gölge Arketipi basitçe insanın bilinçaltının, veya bazı durumlarda bilinçdışının, bir kısmını oluşturani insanın bastırılmış duyguları, fikirleri, zayıflıkları veya iyi veya kötü olduğuna bakılmaksızın yaşadığı toplum tarafından aykırı kabul edilen özellikleirnin barındığı tarafıdır. Arketipe göre insanın bu yüzü her zaman, çevresine gösterdiği yüzünün aksine daha karanlık ve kötücüldür çünkü uzun yıllarca bastırdığı bu dürtüler her ne kadar basit olsa da en sonunda bu baskıdan kurtulduğunda en vahşi halleri ile ortaya çıkacaktır.

Romana bakıldığında bu arketip başta farklı bir insan gibi tanıtılan ama aslında Dr. Jekyll'ın gölgesi olan Mr. Hyde karakterinde görülebilir. Nüfus sahibi, çevresi ve bağlı olduğu sosyete tarafından sevilen, bütün hayatını bu sosyetenin kurallarına göre yaşamış ve kazandığı statüyü korumaya çalışmış Dr. Jekyll yaptığı deneyler sonucunda geceleri ortaya çıkan ve etrafına vahşice saldıran Mr. Hyde'a dönüşmektedir. Mr. Hyde, Dr. Jekyll'ın aksine hem fiziksel olarak çirkin ve vahşi hem de ahlaki olarak hiçbir kurala bağlı olmayan bir karakterdir. Dahası, Stevenson tarafından yapılan çok zekice bir hareket olarak, bu zıtlık daha romanın başlığına bakıldığında dil unsuru olarak görülebilir. "Hyde" ismi ingilizce saklamak ve gizlemek anlamına gelen "Hide" fiilinin değiştirilmiş hali olarak kabul edilebilir.

Kısacası roman incelendiğinde Mr. Hyde hem kurgu hem de dil açısından, Dr. Jekyll'ın yıllar boyunca bastırdığı dürtülerinden oluşmuş gölgesidir.