Dünyada Herhangi Bir Yere Ait Olabilmek: Varoluş
İnsan nerede ve nasıl kendini var olduğu yere ait hissedebilir? Varolduğumuz yer ait olduğumuz yer midir?
İnsanın doğumundan itibaren en temel gereksinimi olan barınma ihtiyacı, yalnızca dört duvarı ve çatısı olan bir yere sahip olmak değildir. Dünya, adeta sonu olmayan bir alan ve insan bu dünyada kendine; bir şehrin içinde belki de bir anın içinde yer edinmeye çalışıyor. Ait olmak, bazılarımızın çocukluğundan itibaren, bazılarımızın yetişkinliğe ilk adım atacağı anda nereye gideceğimizi bilmediğimiz o zaman da, daha da çok var olmaya ihtiyaç duyduğumuz vakit kendini hissettiriyor. Evet var olmak diyorum. Ait olmak bir noktada var olmaya bağlanıyor. Çünkü insan ancak ait olabildiği yerde kendi olabiliyor ya da kendi olabildiği yere ait...
İlkokul’dan itibaren başlayıp, üniversiteye girmeliyim, artık çalışma hayatına atılmalıyım şeklinde uzayıp giden bir prangayla adeta robot gibi sürdürülen bir ömür ve hayatın herkes tarafından bize dayatılan basamakları. Bu basamakları çıkarken kendimizi hatırlamıyoruz bile. Tüm bunların içerisinde bir de arkadaş ortamında, aile içinde var olma çabasıyla mücadele ediyoruz. Ait olduğu yeri bulmak isteyen kişi önce kendini arasın. İnsan kendini tanımadan hatta biraz da yalnızlığı tatmadan nasıl güzel bir hayat inşa edebilir?
Yeni biriyle tanıştığımızda onun üzerine düşünecek çok fazla bilgimiz vardır. Bu yeni öğrendiğimiz veya onda gözlemlediğimiz bilgileri ince ince zihnimize kazırız. Kendi benliğimizi de detaylıca düşünmeye başlasak elbette ki biz de var oluruz. Tam da var olmak ve hissetmekten bahsederken aklıma; Ahmet Hamdi Tanpınar’ın Saatleri Ayarlama Enstitüsü’nde mübarek ve laik olarak adlandırdığı saatlerde, zamanın farklı aktığını nitelendirmeye çalışması geliyor:
Romanda mübarek saatte zaman insanın algıladığı gibi, laik saatte ise nicel olarak herkesin algıladığı şekilde geçmekte olduğunu görürüz. Peki biz neredeyken tıpkı romandaki mübarek saat hissiyatıyla zamanı algılıyoruz? Hayat bize ne zaman farklı bir zaman diliminde yaşama imkanı veriyor? Ait olduğumuz yer belki de tam olarak nerede zamanı nicel olarak düşünmekten vazgeçiyorsak, nerede gün boyu giyindiğimiz rolleri soyunup ferahlayabiliyorsak ve nerede her şeyimizle, gerçek kimliğimizle var oluyorsak orasıdır.