Dünyayı Kurtaran Adam: Arkhipov
Arkhipov ile Küba Krizi esnasında yaşanan ve dünyayı nükleer savaş tehlikesiyle yüz yüze getiren olayları sizler için özetledim.İyi Okumalar
30 Ocak 1926 yılında Moskova’da doğan Vasili Alexandrovich Arkhipov, Küba Füze Krizi esnasında yaptıklarıyla, dünyayı nükleer bir savaştan kurtararak adını tarihe “Dünyayı Kurtaran Adam” olarak yazdırmıştır. Bu yazıda da Küba Krizi ve o esnada Rus nükleer denizaltısında komutan olan Arkhipov’un yaşadıkları anlatılacaktır.
Küba Krizi, Soğuk Savaş sürecinde, Amerika ve Rusya’nın “sıcak bir savaşa” en yakın oldukları olaydır. Kriz, 1962 yılının sonbaharında, Amerikan keşif uçakları U2’nun Küba adasına Rusya tarafından nükleer füzeler yerleştirildiğini fark etmesiyle patlak vermiştir. Bunun üzerine Kennedy başkanlığında toplanan Amerikan siyasiler, gizli bir toplantıyla bu tehdide karşı nasıl cevap vereceklerini tartışmışlardır. Küba’ya silahlı müdahaleden, Ruslarla diplomasi yoluna kadar birçok yöntemin masaya yatırıldığı toplantıda, Küba adasının ablukaya alınarak Rusların bu ülkeye daha fazla nükleer füze sokmasını engelleme kararı alınmıştır. 16-22 Ekim tarihleri arasında gerçekleşen bu toplantılardan sonra, alınan karar 24 Ekim günü uygulanmaya başlanmış ve Küba bütünüyle Amerikan savaş gemileri tarafından ablukaya alınmıştır. Bunun üzerine; 25 Ekim’de, Küba’ya nükleer füzeler yerleştirmesinin sebebini Amerika’nın Türkiye’ye füze yerleştirmiş olması olarak gösteren Sovyet Rusya, bahsi geçen füzelerin kaldırılması ve Amerika’nın Küba’yı işgal etmeyeceğine söz verdiği takdirde Amerika ile anlaşma yapacağını bildirir. Karşılıklı yapılan görüşmelerin ardından her iki taraf da 28 Ekim’de kendilerine sunulan koşulları kabul ederek anlaşırlar ve savaşın eşiğine gelinen olayda korkulan şey yaşanmaz. Ancak 24 Ekim’de başlayan abluka esnasında Sovyet Rusya’ya ait bir nükleer denizaltıda yaşanan bir hadise kelimenin tam anlamıyla dünyayı nükleer bir savaşın eşiğinden döndürür. İşte bu noktada yazımıza da adını veren kişi Arkhipov devreye girmektedir.
Abluka esnasında Amerikan filosu B-59 isimli Rus denizaltısına yüzeye çıkması için sinyal bombaları atmaya başladı. Bunun üzerine denizaltının kaptanı Sovyet Rusya ve Amerika Birleşik Devletleri arasında bir savaş çıktığını düşünerek, karşılık olarak Amerikan filosuna nükleer bomba atmayı denizaltında bulunan filo subaylarına sundu. Denizin oldukça altında oldukları için hiçbir şekilde dış dünyayla radyo aracılığıyla bile iletişim kuramayan denizaltıda bulunan üç Rus filo komutanı bu konuyu tartışmaya başladı. Prosedür gereği, böyle bir hücum kararı için denizaltında bulunan komutanların oy birliğine ihtiyaç vardı ve nükleer torpidoyu ateşleme konusunda tek olumsuz karar belirten kişi Vasili Alexandrovich Arkhipov’du. Arkhipov, nükleer füzenin ateşlenmesine karşı çıktığı için Rus denizaltısı, Amerikan filosuna saldıramamış ve denizaltı yine Arkhipov’un diğer komutanları iknasıyla beraber Rusya’ya dönmüştür. Böylelikle Arkhipov, gösterdiği kararlı duruşla beraber tüm dünyayı tehlikeye sokma potansiyeli olan nükleer bir savaşın çıkmasına engel olmuş ve adını tarihe “dünyayı kurtaran adam” olarak yazdırmıştır.
Sonuç olarak, Küba Krizi esnasında hem Amerika Birleşik Devletleri ve Sovyet Rusya savaşın eşiğine gelmiş, hem de dünya bir yanlış anlaşılmadan doğabilecek yine Amerika Birleşik Devletleri ve Sovyet Rusya eksenindeki potansiyel bir nükleer savaşın eşiğinden dönmüştür. Bu iki tehlikeden ilki liderlerin ılımlı bir şekilde diplomasi yolunu tercih etmesi ile çözülürken, ikincisi ise Arkhipov’un kararlı duruşu sayesinde çözüme kavuşmuştur.