Durkheim'ın İşlevselci Yaklaşımı ve Eğitimin Toplumsal Rolü

Seçimselci bakış açısıyla eğitimin ne kadar önemli olduğu, modern zamanlarda nasıl devam etmeyi inceleyelim.

Durkheim ve Toplumun İşlevsel Yapısı

Sosyolojinin temel kuramlarından olan işlevsellik, toplumun ne şekilde var olduğu ve sürekliliğin nasıl sağlandığı ilerlemeye çalışıyor. Buna göre ayrı yapı ayrı çalışan ancak bir bütün olarak gösteren faaliyet parçalarından oluşmaktadır.

Seçiciler, toplumun organizasyonuna benzeterek;

İnsan vücudunda olduğu gibi kalp, beyin, beyin gibi parçalarla uyumlu çalışan organlardan oluşur. Ancak içinde olan küçük bir sorundan dolayı bütünde nasıl etkileniyorsa, toplumun kendisinden sonraki parçalardan birinde yaşanan olumsuzluklardan dolayı etkilenmektedir. 

Durkheim işlevsellik için der ki;

“Toplumun bir toplamı değildir; bireylerden daha fazla ve farklı bir oluşum.”

Bu söz ile Durkheim harcamaları yalnızca toplam olarak değil, ötesinde, kolektif bilinç ile simgelenen ve kendi kuralları olan bir yapı olarak çoğaltılmaya devam edilmektedir. Bu yaklaşım, onun işlevsellik anlayışının gerçekleştirilmesini içermektedir. 

EğitimToplumsal Seçimi

Durkheim'ın adıyla birlikte anılan tedaviye göre, eğitim kurumunun iyileşmesinin toplumsal sürekliliğinin korunması için gerekli norm ve değerlerin aktarılmasıdır. Norm ve değerlerin aktarılmasıyla, düzen ve istikrarın sürdürülmesi, “makbul vatandaşlık”ın sürdürülmesi.

Makbul vatandaşlık düzeninin miktarı benzer değer ve ilkeleri içeren “insan tipi” kullanım görevi eğitime düşer.

Durkheim “Eğitim ve Toplumbilim” = eğitim için şöyle der;

“Eğitimin temel milletini, bireysel yeteneğin ve toplumun gelişmelerini teşvik ediyor.”

Seçenek olarak, herhangi bir toplumsal kurum tarafından yerine taşınan toplumsal ön plana tabidir. Onun toplumsal toplumsal örgütlenme bağlaşıklığı ve düzen hizmetleri, eğitim ise “toplumsallaşma” sürecini kullanarak bireylere toplumsal değerleri ve anlayışlarını yükler.

Seçeneksel bakış açısına göre eğitime, toplumun uyum açısından toplumsallaştırılması, işlevsel bölümün çıkarılması ve toplumun uyumlu hale getirilmesidir.

Durkheim'ın işlevsel bakış açısına göre, eğitim yalnızca bireysel gelişimle sınırlı değildir;

Aynı zamanda toplumsal düzenin korunması, toplumsal dayanışmanın sürdürülmesi ve toplumun bir parçası haline gelmesi için kritik bir araçtır. Eğitim, günlük olarak akademik bilgi bilgileri ile kalır, aynı zamanda onların sosyal yetenekleri ve yapıları katkı yapacak rollerini şekillendirir. Bu sürecin, toplumsal işlevsellik ve sürdürülebilirliğin sürdürülmesinde hayati bir rol oynar.

Modern Zamanlarda Eğitim

Durkheim'a göre bütün işaretler evrensel bir eğitim sistemi yoktur. Onun toplumundaki ideal insan tipi vardır ve eğitim buna göre şekillenmektedir.

Eğitim;

Toplumun hızla değişen yapısı uyum sağlamada ve yeni toplumsal ihtiyaçlara cevap vermede hala kritik bir rol oynamaktadır. Modern zamanlarda eğitim, toplumsal normların ve değerlerin yeniden üretimini sürdürmeye devam ediyor ancak günümüzde hızlı bir şekilde normlar ve alışverişler yerini daha esnek bir zemine bırakmıştır.

Modern zamanlarda Durkheim'ın işlevselci eğitim anlayışı;

Toplumsal düzenin sürdürülmesi, norm ve değerlerin dağıtılması devam ettirilirken, aynı zamanda elde edilebilecek toplumsal yapılarla başa çıkmanın yardımcı olması sağlanmaktadır.

Eğitim, bireyleri sadece bireyleri entegre etmekle kalmaz, küresel onların ana olarak hazırlar ve modern dünyanın karmaşık dinamiklerine uyum sağlama özelliklerini kazandırmayı hedeflemektedir.

 Durkheim'ın toplumsal konulara yönelik eğitime yönelik sunumları, günümüzde halen devam etmekte ve eğitimin toplumdaki merkezi rolü vurgulanmaktadır.

KAYNAKÇA

Ata, B. (2013). Emile Durkheim ve Tarih Eğitimi.

Kesici, A. (2018). Durkheim'in Görüşleri Doğrultusunda Küreselleşme Olgusu ve Eğitimin Küresel İşlevi. Atatürk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 22(2). 977-988.