Düzen Delileri Buraya

Son zamanlarda ünlenen temizlik reels'ları, to-do listler, ajandanı nasıl düzenlersin başlıklı viral videolar bu yazının baş rolleri. Günlerini, hatta haftalarını planlayanlar, o da yetmezse aylık ve yıllık plan yapanlar. Kontrolü elde tutmanın en güvenli hali olduğu için mi bu kadar yaygın, bu trend içerikler? Yönetme isteğinin ve ihtiyacının üretkenliğe dönüştürülmesinde rol oynayan bu etkin aşama. Deli gibi reminder kurmalar, ajanda bitirmeler, falan filan. Yeni çağın mastürbasyon malzemelerinden birine dönüştü neredeyse...

Aklımızda bir sürü yapılacaklar listesi, Apple watchlarımıza ve telefonumuza aynı anda gelen bildirimler, her yapıldığında ucuna yeşil tik atılan maddeler ve daha tamamlanması gereken tonlarca madde... Ne ara bu kadar düzenli olmamız ve üretken olmamız gerekti ki? Dünya’ya karşı üretken olma sorumluluğumuz mu vardı? Eski zamanlardakiler gibi biz de basit hayatlar yaşayıp, sadece o gün ne yiyeceğimizi düşünüp, sıradan hayat telaşelerinin içinde robot gibi değil de insan gibi yaşayamaz mıydık acaba? Old fashion olarak algılanmak istemem ama bir şeyleri kaçırıyoruz gibi bir his var içimde, tüm bu listeleri tamamlamaya çalışırken. Belki de bu düzen ve kontrol çabası, modern dünyanın kaotik ve belirsiz yapısına karşı bir tepki. Her şeyin hızla değiştiği, bilgi bombardımanı altında kaldığımız bu dönemde, düzenli ve planlı olmak bir tür güvenlik hissi yaratıyor olabilir. Anlatmaya çalıştığım şey daha fazla üretmek, daha fazla tüketmek için sürekli bir baskı altında olduğumuz. Ama gerçek mutluluk, anı yaşamakta, küçük şeylerin tadını çıkarmakta saklı olabilir. Düzen deliliği, modern çağın bir başka bağımlılığı olabilir. Ama her bağımlılığın bir çıkış yolu illaki vardır. Belki de artık biraz yavaşlamanın, anı yaşamanın ve hayatın doğal akışına kendimizi bırakmanın zamanı gelmiştir. Sonuçta, hayat bir yarış değil, bir yolculuk. Bu yolculukta önemli olan, varılacak yer değil, yol boyunca yaşanan deneyimlerdir. Bir sonraki yazımda görüşmek üzere. Hoşçakalınnn..