Ekim'in Havaları Başkadır
Her ayrılık seni iyi tanır. Felaketisin tüm güzel sevdaların.
Sokaklarda esen sarıda, havadaki o sıcak çikolata kokusunda hatırladığımı hatırladığımı hatırlıyorum. Yapraklarını döken ona ağaca seni sorarım.
Bıkmadan usanmadan gelmeni beklerim. Çünkü ben bu hüzünlü yerde olmak istiyorum. Ekim'in o kasveti, bilirim baharın alâmetidir. İstanbul'da başka anılırsın, herkesin bakış açısı hep ayrılıklardan yanasın. Söylesene hem bu kadar hem bu kadar şehvetli nasıl olursun?
Senden korkan herkes sana aşık, dolaşır İstiklalde avare avare. Söyle şimdi bana, sana bağlı herkesin gönlündeki virane fotoğrafları ne diye sadakatlerini bekliyorsun. Kara haberlerin ay'ısın sen. Yalnız kalmaların, bitap düşmelerin havalarını taşırsın. Sevdalıların ayrılığı ciğerlerinde görülemiyor. Dikkat ve ortaya çıkan yangınların küllerinde sizi tanımalarına izin verin, ben hariç sizi bilmeyin. Tek ben de saklı kal, yalnızlığımı yalnızlıkla silmem gerek benim. İflahın olmamasıyla mı yoksa kış da gelse daha. Arada yaşadıklarının havası, mevsimi, ayı olarak bu hayat içinde sıkışıp kalmışlardır, senin dostun. Seni halinle eden, senden razı olan bil ki onu kabul eden onlardır. Şimdi sen de özgürlüğün helal et, kırdığım olduysa eğer.