Ekonomide Ruj Etkisi
Ekonomik durumunuz ve satın aldığınız rujlar arasında fark etmediğiniz bir bağlantı olabilir.
Ruj Etkisi Nedir?
Ruj etkisi, tüketicilerin ekonomik kriz durumlarında lüks ve pahalı şeylere para harcayamadıkları için, ruj gibi küçük lüksler satın alarak alışveriş yapmaya devam etmelerine denir. Bu nedenle ruj etkisini pazarlama aracı olarak kullanan şirketlerin bu tarz krizlerden sağlam çıktığı görülmüştür.
Ruj etkisi, ekonomistlerin gelir etkisi olarak adlandırdığı bir olgunun dışavurumudur. Temel mallar için tüketicinin geliri arttıkça talep de artar. Ancak, temel ihtiyaç olmayan mallar olarak bilinen bazı mallar için, artan tüketici geliri aslında talebi zayıflatır. Yani, lüks olarak tüketmek istediğiniz bir şey varsa geliriniz az olduğunda, uygun fiyatlı seçeneğine yönelirsiniz. Eğer geliriniz artarsa aynı lüksün daha kaliteli olanını seçersiniz. Ruj etkisi durumunda ortaya çıkan da budur. Tüketicilerin gelirleri düştükçe, artık karşılayamayacakları büyük tutarlı lüks mal alımlarından vazgeçerler. Bunun yerine fuzuli ihtiyaçlar için ayırdıkları gelirlerini daha küçük lüks ürünlere harcarlar. Zincir fast-food şirketlerinin de bu tarz krizlerden çok fazla etkilenmemelerinin sebebinin bu olduğu söylenmektedir. İnsanlar kendilerini daha iyi hissetmek, hayattan zevk almak için daha fazlasını -maddi olarak- karşılayamadıkları için bu kaçamakların onlara zevk verdiğini söylemek yanlış olmaz.
Bu teori ilk olarak 1998 yılında The Overspent American kitabının yazarı ekonomi ve sosyoloji profesörü Juliet Schor tarafından tanımlanmıştır. Daha sonra Estée Lauder’ın başkanı Leonard Lauder, 11 Eylül saldırıları döneminde şirketin ruj satışlarında artış olduğunu fark edince, ekonominin kötü olduğu dönemlerde kadınların bu tarz alışverişlere yöneldiği konusunda teorileri olduğunu ifade etmiştir.
2008 yılında yaşanan ekonomik durgunluk döneminde diğer sektörlerde daralma görülürken, L’Oreal markası %5,3 satış büyümesi yaşanmıştır.
Ülkemizde de ruj etkisini görebildiğimiz şeyler yaşıyoruz. Geçtiğimiz haftalarda zincir bir kozmetik mağazasının tüm ürünlerinde %70 indirim yapması birçok tüketiciyi cezbetmişti ve uzun kuyruklar oluşturarak indirimden yararlanmışlardı. Ekonomik durumumuz ortada olmasına rağmen viral olan ürünlerin stoklarının tükendiklerini görüyoruz.
Ekonomistler bu teorinin "ekonomik durum göstergesi" olarak kullanılmasını uygun görmemektedir. Fakat kabul edilmelidir ki, bu teorinin doğruluk payı büyük. Bir ekonomist değil, bir tüketici olarak şunu söyleyebilirim; küçük lüksler (yalnızca kozmetik ürünler değil) gelirimiz üzerinde kontrolümüz olmadığından, (zam oranlarını biz belirlemiyoruz) kontrol edebildiğimiz ve kendi irademizle yaptığımız alışverişler olduğu için bizi cezbediyor.