Elmas-Su Paradoksu Nedir? Çözümünü Kim Bulmuştur?
Elmas-Su paradoksu nedir, neden su daha önemli olmasına rağmen elmas daha pahalıdır?
Değer Paradoksu veya Elmas-Su Paradoksu Nedir?
Adam Smith’in Milletlerin Zenginliği kitabında bahsettiğine göre bir malın kullanım değeri, değişim değerini belirler. Bu sebepten de kullanım değeri yüksek olan bir malın değişim değeri de yüksek olmalıdır. Fakat bu düşünceye ters durumlar vardır. Kullanım değeri yüksek olmasına rağmen değişim değeri düşük, kullanım değeri düşük olmasına rağmen değişim değeri yüksek olan mallar da vardır.
Paradoksa da isim veren su ve elması ele alalım. Su, doğada oldukça bol ve yaşamsal bir zorunluluktur. Elmas ise bir o kadar az olan ama zenginlik göstergesi bir süs, ziynettir. Suyun önemine ve kullanım değerinin yüksekliğine bakıldığında, değişim değerinin yüksek olması beklenir ve onunla çok fazla şey satın alınabileceği düşünülür. Fakat su ile istenen neredeyse hiçbir şey alınamaz. Elmasın kullanım değerinin düşüklüğüne bakıldığında ise bir değişim değerinin olmadığı ya da az olduğu, istenen şeyleri almaya yetmeyeceği düşünülebilir. Bu da kullanım değerine aksi şekilde birçok şey almaya yetecek değişim değerine sahiptir.
Yüksek kullanım değerli suyun düşük değişim değerine, düşük kullanım değerli elmasın yüksek değişim değerine sahip olması da Değer Paradoksu ya da Elmas-Su Paradoksu olarak adlandırılır.
Elmas-Su Paradoksu Nasıl Çözüldü? Kim Çözdü?
Bu paradoksu ortaya atan Adam Smith, çözümü bulan ve açıklayan ise Alfred Marshall’dır.
Elmas ve su örneğinden gidecek olursak, su elbette daha önemlidir. Peki neden elmas daha değerli, neden bu paradoks ortaya çıktı? Çünkü bu paradoksta bir sorun vardır. Bir malın değişim değerinin ‘toplam fayda’ ile değil ‘marjinal fayda’ ile hesaplanması gerektiği gözden kaçmıştır. Yani bir malın veya hizmetin değeri, toplam fayda ile değil marjinal fayda ile ölçülür.
Bilgi:
Marjinal fayda, ‘herhangi bir mal veya hizmetin fiyatının bir birim artması sonrası o mal veya hizmetin toplam faydasında yarattığı değişiklik’ olarak tanımlanabilir.
Azalan Marjinal Fayda: Örnekle açıklanırsa, karnınız açken size verilecek bir poğaça size yüksek fayda sağlayacak ve açlığınızı dindirecektir. İkinci poğaçada doyum noktasına geleceksiniz. Üçüncü poğaçayı yemeğe zorlanırsanız artık faydadan çok zarar verecektir. Yani tüketim artarsa fayda azalır ve sonunda sıfıra iner. Bir süre sonra da azalmaya başlar. Buna da azalan marjinal fayda denmektedir.
Paradoksun çözümüne gelince, doğada suya göre kıt olan elmasın suya göre daha az satın alınması elmasın marjinal faydasını artırır. Bu da değişim değerinin artmasına sebep olur. Sonuç olarak elmasın marjinal faydası ve fiyatı sudan yüksektir, suyun da toplam faydası elmastan yüksektir.
Elmas-Su Paradoksunda Arz-Talep Mantığı Nedir?
Arz-talep yasasına göre, bir malın arzı artarsa fiyatı düşer. Çok üretilen bir malın fiyatının düşük olması gibi yorumlanabilir. Yine aynı yasaya göre, arz düşerse fiyat artar. Ürün ne kadar azsa o kadar değerli ve pahalıdır.
Örnekteki su düşük fiyatlıdır. Çünkü arzı fazladır. Elmas, yüksek fiyatlıdır. Çünkü arzı azdır.
Kaynakça:
-Prof. Dr. Erdal M. Ünsal, Elmas-Su Paradoksu
-Britannica
- https://acikders.ankara.edu.tr
Görseller
-https://seyler.eksisozluk.com
-https://twitter.com/blockchainekono
-https://finanswebde.com