En Yaralayıcı Travma Bağı: Aile

Ailelerin karanlık taraflarıyla ilgili yazdığım bir yazı. İyi okumalar, ne kadar iyi olabilirse...

Yazmak için çok derin bir konu seçtiğimin farkındayım ama artık tabulaştırılmış ve kutsallaştırılmış bu aile kurumunu konuşmalı, eksikliklerini tartışmalıyız ki sonraki nesillere travmalı, toksik ve fazlasıyla eksik kalmış bağlarımızı aktarmayalım.

Bu yüzden bu konunun masaya yatırılması taraftarıyım kesinlikle, anlayacağınız üzere. Dünya genelinde de, Türkiye’de de gözlemlenebileceği gibi çoğunlukla sağlıklı bir ailede yetişmiş kişi sayısı azınlıktadır. Yani bu yaygın bir durum, hatta belki de bu yüzden göz ardı edilmemesi gerekirken normalleştiriliyor. 

Aile içi şiddet, psikolojik baskı, manipülasyon ama o senin annen, baban o senin sever de döver de algısıyla, milyonlarca insanın bozuk psikolojiyle, berbat koşullarda yetişen küçük çocukların yaşadıkları küçümseniyor ve sıradanlaştırılıyor. Özellikle de bizim gibi, bireyin birey gibi değil de ailesinin bir uzvuymuş gibi algılanan Orta Doğu ülkelerinde bunları konuşmaya kalktığınızda muhtemelen ya aşağılanır ve dalga geçilirsiniz veya saygısız bir ahlaksız, değer bilmeyen bir nankör olarak damgalanır ve suçlanırsınız. Karşılaşacağınız muhtemel, absürt tepkiler sırayla şunlar olabilir: Ama o senin ailen, herkesinki böyle. Abartma, ama o seni yetiştirirken ne zorluklar çekti bir bilsen (ki bu söyle genelde ebeveynin bir yakını tarafından muhtemelen bir çocuğa söylenir. Daha küçücük yaşta, o çocuğun kendini bir yük olarak hissetmesine ve ebeveynin yaşadığı her sıkıntının sebebini kendinde aramasına, üstelik hayat boyu kendisiyle beraber taşıyacağı ağır bir mahcubiyet duygusunu yavaş yavaş omuzlarını almasına sebep olabilecek oldukça tehlikeli bir söylem niteliği taşır genelde).

Bu, böyle bir zincir olurken tüm suçu ailelerin üstüne yıkmak da ne kadar doğrudur? En azından biraz bilinç kazanmış ve iyi niyetli insanların, artık sadece travma yükleriyle bilinçsizce bunu sırf kendi çocuğu diye onun omuzlarına yüklemeye hakkı var mıdır? En azından dünyaya yeni bir insan getirirken, yani böyle büyük bir karar alırken, sorgulamak ve enine boyuna düşünmek gerekmez mi? Bunların cevaplarını ben de bilmiyorum, şu an sadece sorularla yetiniyorum. Daha iyi ya da başka konuşulması gereken konularınız varsa ise de sizi yorumlara bekliyorum. Bir sonraki yazımda görüşmek üzere, kendinize iyi bakın.