Evet, Cadılar Gerçek. Biliyorum, Çünkü Onlardan Biriyim.

Evet, cadılar gerçek ve tanıdığınız kadınların birçoğu cadı.

İlk cadının ne zaman ortaya çıktığı ve toplum tarafından nasıl fark edildiği belirsiz. Bilinen en eski cadı kaydı ise MÖ 931-721 yılları arasında indiği düşünülen 1. Samuel kitabındaki İncil’de bulunmakta. Peki cadılar gerçekten şeytani varlıklar mıydı, yoksa masum kadınlar cadı diye yaftalayıp yakıldı mı? Cadıların resmedilişiyle sorumuza cevap aramaya başlayabiliriz.

Tarih boyunca pek çok farklı biçimde tasvir edilen cadılar bazen kaynayan sıvıyla dolu bir kazanın başında toplaşan şeytani, kaba burunlu kadınlar olarak bazen de kafalarında sivri şapkaları, altlarında süpürgeleriyle gökyüzünde gezinen kadınlar olarak resmedilmiştir. Aslında cadı olarak adlandırılan kadınlar bu fenotipten oldukça uzakta, baktığınızda sıradan bir kadından ayırt edilemeyecek kadar normal görünümdedirler.

Cadıların cadılıkla itham edilmesinde belli başlı birkaç sebep ve inanış vardır. Bunlardan en yaygın olanı Havva’nın yasak elmayı yemesi üzerine cennetten sürgün edilmemizdir. Şeytani düşünceler kadınlara aitmiş gibi düşünülmüş ve ortaya çıkabilecek kötülükler de kadınlara yorulmuştur.

Bir başka sebep ise tarih boyunca kadınların şifacılık yapması; ilaçlarla, doğayla iç içe olmasıdır. Erkek egemen bir toplum yapısı olan Orta Çağ, kendi çabalarıyla güç kazanan kadınları yakılmaya layık görmüştür. Çalışma hayatının içinde olmayan kadınlar kendi evlerinde hazırladıkları karışımlar ve ilaçlar yüzünden hayatlarından olmuşlardır. Zaten cadı olarak ilk avlananlar da şifacılar ve ebeler olmuştur.

Bir kere cadı olarak ihbar edildiyseniz kendinizi aklamanız gibi bir seçenek yoktu. Öldürülen kadınların mallarının bir kısmı devlete, bir kısmı da onu sorgulayan hakim ve yargıçlara gittiği için bir zamandan sonra cadı avları bir rant haline gelmişti.

Bütün bunları düşündüğümüzde öldürülen kadınların şeytanilikten çok uzakta, masum birer mağdur olduklarını anlayabiliriz. Yaratılış gereği kadını zayıf ve şeytana kanması kolay bir varlık olarak gören erkekler tarafından yüzyıllar boyunca kafaları koparılarak ya da yakılarak öldürülmüşlerdir. Eğer Orta Çağ’da yaşayan bir kadın olsaydım, cadı olmakla suçlanacağımdan eminim. Meditasyona, doğaya, dolunay ritüellerine olan bağlılığım mutlaka bir erkeğin dikkatini ve öfkesini benim üzerime toplardı ve hakim, cehennem ateşini bu dünyada tatmamı istediği için yakılarak öldürülme emrimi verirdi.

Evet cadılar gerçek ve tanıdığınız kadınların birçoğu cadı.