FELATUN BEY VE RAKIM EFENDİ ROMANI ÜZERİNE

Ahmet Mithat'ın meşhur "Felatun Bey ve Rakım Efendi" romanını daha önce okudunuz mu? Peki, bu romanın öne çıkan özelliği nedir?


Tanzimat dönemi, Osmanlı’da Batı'daki teknolojinin ve yeniliklerin yakalanmaya çalışıldığı bir dönemdir. Bu dönemde Batı'dan alınanlar sadece yenilikler değil aynı zamanda Batı’nın kültür ve ahlak anlayışı da olduğu için Tanzimat dönemi birçok tartışmaya konu olmuştur. Dönemin edebiyatçıları da bu durumu eserlerine yansıtmışlardır. Bu eserlerin en iyi örneklerinden biri Ahmet Mithat’ın Felâtun Bey ve Râkım Efendi romanıdır. Romanda oldukça başarılı, ahlaklı bir karakter olan Râkım Efendi ve tam tersi çoğunlukla gülünç ve başarısız Felâtun Bey karakterleri öne çıkar. Fakat kimdir daha ahlaklı olan? "Şüphesiz Rakım Efendi, kitabına uydurulmuş ahlaktır." (Tanpınar 1997: 458-459)

Ahmet Mithat, romanında birbirine zıt iki karakter üzerinde bir çatışma yaşatmak istemiştir. Râkım Efendi karakteri doğru Batılılaşmayı temsil ederken; Felâtun Bey karakteri ise yanlış Batılılaşmayı ve yanlış ahlakı temsil etmektedir. Râkım Efendi karakteri okur tarafından bir idol olarak algılanması amacıyla yazılmış; Felâtun Bey karakteri ise daha ağır bir dille ve alaycılıkla eleştirilmiştir. Bu iki karakterin davranışları da ahlak tartışmalarının odağı olmuştur. Romanda Râkım Efendi karakterinin ahlak anlayışında başlıca somutlaştırılan, ideal insanda bulunması gereken ahlak özelliklerinden en göze çarpanı, çalışkan ve çevredekilere faydalı olmaktır. Râkım Efendi karakterinin çalışkanlığı hakkında romanda birçok detaya yer verilmiştir ve karakter bu özelliğiyle övülmüştür. Romanda Rakım Efendi’nin çalışkanlığıyla ve ahlakıyla toplumda kazandığı itibardan da sıklıkla bahsedilmiştir.

Râkım Efendi toplumdaki itibarını dindarlığıyla, kılıcıyla, meyhaneciliğiyle kazanmamış, çok çalışmakla kazanmıştır. Bunun dışında Râkım Efendi’nin sıradışı bir karakter olduğunu söyleyemeyiz. Batılılaşmayı temsil eden iki zıt karakter arasından Râkım Efendi’yi parmakla gösterebilmek amacıyla Ahmet Mithat, Felâtun Bey'i de anlatarak okuru ikna etmeye çalışmıştır. Felâtun Bey’in yabancı bir kadınla olan ilişkisini yanlış bulduğunu söyleyip aynı şeyi Râkım Efendi’nin Yosefino adında bir kadın ile yaşaması ve Râkım Efendi’nin günlük hayatında alkol tüketmemesine rağmen alkol ikram edildiğinde hayır dememesi, süt annesinin bu durumdan rahatsız olması ama dile getirmemesi gibi detaylara bakılarak Râkım Efendi’nin ikircikli, kafası karışık bir ahlak anlayışına sahip olduğu söylenebilir. Avrupai değerleri de benimsemiş, Türk ve Müslüman geleneklerini Avrupai değerlere göre harmanlamış ahlak anlayışı görülmektedir. Bu noktada, Ahmet Mithat’ın idealleştirmeye çalıştığı modern tiplemeyi gerçekleştiremediğini söylemek yanlış olmaz. İdealleştirebilmiş olsaydı romanda Râkım Efendi dört dörtlük bir karakter olarak karşımıza çıkardı. Sonuç olarak, romanda iki karakterin de aynı şeyleri yaparken birinin ahlaklı birinin ahlaksız olarak gösterilmesi anlatıcının gücünün oldukça kuvvetli bir göstergesidir.