Feminizm mi? Maskülizm mi?

Herkese merhaba! Bu yazımda iki farklı akımın cinsiyetlerimize bakış açısından ve savunmamız gerekenden bahsedeceğim.


Feminizm kadınların genelde topluma, özelde erkeklere karşı, siyasi, toplumsal, hukuki ve ekonomik eşitliği sağlamaya yönelik mücadelesidir. Ataerkil kimliği merkez alan geleneksel teorilere yönelik eleştiriler yaparlar. Maskülizm ataerkiliyetin erkekler üzerinde kurduğu baskı ve sıkıntıyı duyurma, bunlara karşı kolektif bir biçimde savaşma amacıyla ortaya çıkan bir harekettir. İkiside toplumsal eşitliği savunan akımlardır.Fakat biri kadınları diğeri erkekleri savunduğundan zıt düştükleri noktalar vardır.




Hangisini desteklemeliyiz? 

Bence kesinlikle iki cinsiyete de çok fazla baskı,eşitsizlik ve sıkıntı yapılmaktadır. Bunlar hala bir tartışma konusu iken toplumsal eşitlik sağlandığı taktirde tüm sorunların ortadan kalkacağı bariz bilinmektedir. Akımları sonuna kadar desteklemek ve her görüşüne sımsıkı katılmak yanlıştır. Kadın ve erkek birbirini tamamlarsa hayat kolaylaşır ve çatışmalar olmaz. Kadınlar erkeklerin haklarının fazla olduğunu savunurken erkeklerde bu tam tersidir.


Maskülizm, feminizmin varlığıyla beraber ortaya çıkmıştır. Bu akımlar birbirini hem beslemekte hem zehirlemektedir.Birbirlerinin yok olmasına izin vermemişlerdir. Zamanla muhafazakar insanlar maskülist olmuştur ve feminizme karşı durmuşlardır. Bu iki akımın karşı karşıya gelmeside böyle başlar. Maskülistlerin anti feminist olarak bilinmeside sürekli çatışma içerisindeki hallerinden ve muhafazakar insanların kadınlara bakış açısından kaynaklanır. Muhafazakar maskülist kesimin feminizmi bitirmeye çalışması işe yaramamış, onları daha çok güçlendirmiştir. Aslında birbirlerine çok benzerler. Sadece cinsiyet farkıyla aynı şeyleri isterler. Ancak iki cinsiyetin başına gelen eşitsizlikler ve baskılar birbirinden farklıdır. Kadınların okuma-okutulma oranları bir çok ülkede oldukça düşüktür. Erkeklerin nafaka yükümlülüğü vardır ve ev ekonomisindeki rolüde bilindik bir gerçek. Bunlar gibi bir çok örnek ortadadır.



Tüm sorunlara bir bütün olarak eğilmeliyiz. İki akımın birbirinden farklı çözümler üretmesiyle değil. Maskülist bir kadın ya da feminist bir erkek olabilirsiniz. Herkes birbirini savunabilir. Çözüm üretilebilmesi için iki akımında birbirine ihtiyacı var. Toplumsal meseleleri cinsiyet üzerinden değilde genel ve subjektif açıdan değerlendirmek daha doğru olur. Daha gerçekçi yaptırımlarla hayal ettiğimiz dünyaya ve insanlığa yaklaşmış oluruz. Feminist ve maskülist olmadan da kadın erkek haklarını savunabilirsiniz.