Film Analizi: Cebimdeki Yabancı

Kendi ülkesinde gişe rekorları kıran, ilişkilerdeki sırları ortaya çıkaran bu filmin Türk versiyonunu inceliyorum.

Cebimdeki Yabancı, 2018 yılında Türkiye’de vizyona girmiş, Serra Yılmaz yönetmenliğinde 6,8 IMDb puanına sahip olan orijinali İtalyan yapımı olan bir filmdir. Bu yazıda filmin senaryosuna, kadrosuna, afişine ve karakter analizlerine değineceğim. Baştan belirtmeliyim ki bu yazı oldukça spoiler içerir.

Filmin Konusu:

Yedi eski dost bir akşam yemeğinde bir araya gelir. Yemek sırasında bir oyun oynamaya karar verilir. Herkes telefonlarını masaya koyacak, gelen her mesaj ve bildirim yüksek sesle okunacaktır. Bu küçük oyun saklanmış gerçekleri ortaya çıkaracak ve aralarındaki bağları koparacaktır.

Filmin Kadrosu:

SERRA YILMAZ (YÖNETMEN)

FERZAN ÖZPETEK (YAPIMCI)

MURAT DİŞLİ (SENARİST)

LEYLA LYDİA TUĞUTLU (TUBA)

BELÇİM BİLGİN (BANU)

ŞÜKRÜ ÖZYILDIZ (SİNAN)

SERKAN ALTUNORAK (METİN)

ÇAĞLAR ÇORUMLU (SUAVİ)

BUĞRA GÜLSOY (KEREM)

Afiş Analizi:

Afişe baktığımızda bir telefon ekranı üzerinden oyuncuları görüyoruz. Ve en önemli detay ekranın kırık ve çatlak olması. Ben bu detayı çok beğendim çünkü bu filmin asıl değindiği yer teknoloji ve teknolojinin ilişkilere, evliliklere verdiği zarar diyebiliriz. Arkada bir dolunay görüyoruz. Sanki her şey güzel ama dolunayın etkisiyle yaşanan gerilimi belirtiyor. Arka plandaki hafif karanlık hava yine gerilimi temsil ediyor. Bir diğer çok beğendiğim detay ise ‘Cebimdeki Yabancı’ başlığının arasındaki kilit ikonu. Elimizin altındaki bu cihazlarda bütün özelimiz olduğunu, birçoğumuzun bir şekilde telefonunun apaçık gözükmesinden çekindiğini belirten bir ikon. Çünkü o kadar çok özelimizi bunların içine atıyoruz ki eşimiz dahi olsa her şeyin açıkça gözükmesinden ürküyoruz.

Film hakkında ilginç bilgiler yer alıyor. Bunların en başında filmin dünya üzerinde birçok ülkede farklı zamanlarda kendi dilinde yayımlanmış olması geliyor. Şu ana kadar filmin yayımlandığı ülkeler şunlar:

ORİJİNAL FİLM: İtalya Perfetti Sconosciuti 2016 (Perfect Strangers ) - kendi ülkesinde gişe rekorları kıran

DİĞER ÜLKELER: Fransa, İspanya, Uzak Doğu, Türkiye, Macaristan, Çin, Rusya.

Yönetmen Serra Yılmaz Kimdir?

Kendisi bir tiyatrocu,oyuncu ve yönetmendir. Bu film ilk yönetmenlik koltuğunda oturduğu filmdir. Kariyeri boyunca Eyvah Eyvah 3, Nar, Beni Unutma İstanbul, Kaybedenler Kulübü, Parmaklıklar Ardında, Asmalı Konak, Karşı Pencere, Cahil Periler, O da Beni Seviyor, Yeşil Işık gibi birçok önemli yapımda yer almıştır.

Oyuncular ve Karakter Analizleri:

Tuba:

Kısa süre önce Sinan ile evlenmiş,eşine son derece güvenen Tuba en baştaki sahnelerde ‘benim kocam yapmazcı’ bir karakter olarak karşımıza çıkıyor. Ancak ilerleyen sahnelerde gördüğü gerçekler ile şok oluyor.

Kerem:

Esra ile uzun yıllardır evli olup çocukları olan Kerem’e, her gece mesaj atan kadın o akşam da mesaj atar. Önceden bunu düşünen Kerem, Suavi ile telefonları değiştirme kararı alır. Durum böyle olunca cinsel yönelimi erkeklerden yana olan Suavi’ye gelen mesajlar Kerem’e gelmeye başlar. Ve eşinin gay olduğunu düşünen Esra şoka uğrar. Kerem ise hiçbir şeyi kanıtlayamaz hale gelir.

Esra:

Eşinden sıkılmaya başlamış olan Esra, bir süredir başka bir adamla cinsel muhabbetler içerisindedir. Ve o akşam tüm foyası ortaya çıkar.

Sinan:

Eşini çok seven ve asla aldatmaz gibi görünen Sinan’ın 2 şok edici gerçeği geceye bomba gibi düşer. Başka bir kadını hamile bıraktığı şokunu Tuba henüz atlatamazken bir de arkadaşı Banu’ya küpe aldığı gerçeğiyle yüzleşir. Ancak Tuba bunu gecenin sonunda öğrenir.

Suavi:

Evli olmayan ancak ilişkisi olan Suavi’nin gay olduğunu Kerem’e gelen mesajlar sayesinde öğreniyoruz. Fakat bu iyi mi kötü mü film boyunca anlayamıyoruz.

Metin:

Banu ile kızları konusunda son zamanlarda sık sık tartışan ve eşi Banu psikolog olmasına rağmen başka birinden terapi alan Metin’in bu sırrı o gece açığa çıkar. Eşi Banu ise bu duruma oldukça içerler.

Banu:

Gece boyu diken üstünde olan Banu'nun gerçekleri gece sonunda ortaya çıkar. Kendisine Sinan tarafından gelen küpeler Tuba ile olan dostluğunun ne kadar sahte olduğunu gösterir.

Filmin Sinematografisi ve Senaryosu Açısından İnceleme:

Senaryoda tek mekan ve tek zaman dilimi kullanılmıştır. Bu özellik senarist ve yönetmen açısından aslında oldukça risklidir. Başarı oranı bu tür filmlerde genelde daha az olabiliyor. Fakat bu konuda bir eksikliği film boyunca hissetmedim. Filmin gerilimi sıkmıyor ve izleyiciyi filmde tutabiliyor. Film konusu açısından hayatın içinden, oldukça güncel bir konu diyebilirim. İlişkiler ve teknoloji arasındaki bağlantı ele alınmış. Arkadaşlık açısından izleyene film boyunca sorular yöneltiyor.

İlişkiler, arkadaşlık ve teknoloji üçgeninde senaryo gayet güzel ilerliyor. Süregelen ilişkisi, evliliği olanlar için bir sorgulamaya ittiği gerçeği var. Film içinde fazlasıyla Avrupai sahneler var. Bence bazıları Türk toplumunu tam olarak yansıtmayan sahneler veya diyaloglar olabilir. Fakat bu konuda eleştirmenler ikiye ayrılıyor. Kimisi tüm bunların filme gerçekçilik kattığını ve hayatın içinden örnekler olduğunu savunuyor. Örneğin dostum kelimesi filmde çok sık geçiyor. Veya Kerem’in gay olduğu düşüncesine arkadaşları tepki gösteriyor ancak bizim kültürümüzde daha da yüksek tepki gösterilebilecek bir durum olduğunu düşünüyorum. Filmde en beğendiğim, atmosfer olarak tiyatro havası hakim ve müzik pek yer almıyor.

Böylece izleyiciye sanki oradaymış hissiyatı veriyor. Ters köşe ve şaşırtan olaylar filmde fazlasıyla yer alıyor. Aslında abartı senaryo dokunuşlar var diyebilirim. Elbette aldatmalar ve telefon senaryosu oldukça gerçek ancak bir masada 7 kişinin de sarmal şekilde birbirini aldatması işi biraz fantastiğe kaçırıyor. Tüm bunların yanında tabi filmi izlerken senaryonun gerçekçiliği ve oyuncuların kendi karakterlerini fazlasıyla iyi yansıtmasında kaybolup gidiyorsunuz.