Film: Başka Bir Hayatta

Film çocukluk yıllarında yolları ayrılan iki yakın arkadaşın 12 yıl sonra yeniden iletişim kurmalarını konu ediyor. Nora ve Hai Sung’un çocukluklarıyla başlayan film farklı zamanları da içeriyor. Nora’nın ailesi Kore’den başka bir ülkeye göç etmesiyle yakın arkadaşların yolu ayrılıyor. Birbirleriyle tekrar bağlantı kurmaya çalışmaları sonuç veriyor ama ikisi de bıraktıkları gibi olmadığını görüyor.

Aslında konu olarak ilgi çekici ve heyecanlı bir film izlenimi veriyor ancak tam anlamıyla beklentiyi karşılayacak güçlülüğe sahip değil. Film baştan sona durağan ilerliyor. Bu tarz filmleri izlemek keyif veriyorsa tatmin edecektir. 

Nora karakter olarak filmde Hai Sung’a göre daha baskın. Hai Sung’un Nora’ya karşı hislerini daha nahif olduğunu izlerken hissedebiliyoruz ancak Nora için bunu söylemek pek mümkün değil. Kendi hedefleri ve amaçları için seçti yolu daha duygusuz adımlıyor. 

Filmin senaristi ve yönetmeni Celine Dong. Kendi hayatında yaşadığı bir durumu filme döktüğü söyleniyor. Film durağanlığını yanında sinematografik açıdan bazı karelerde görsel zevk sunuyor. Müzik seçimleri ise başarılı. 

Filmin alt metininde kendi çıkarımlarımdan biri de yüzleşme üzerine. Geride bırakılan her ne ise onu yeniden bulmak aslında yüzleşmeleri beraberinde getiriyor ve bir aydınlanma da sunuyor. Aslında geride bıraktığın hiçbir şeyi yıllar sonra aynı bulamazsın. Hai Sung aslında Nora’nın yanında bunu fark eder. Yıllar boyunca içindeki hissiyat aynıdır ancak zamanla her şey değişmiştir ve aslında senin için kıymetli olanın karşındaki kişi değil içinde taşıdığın hissiyat olduğunu anlarsın. Bu aydınlanma yüzleşme ile mümkündür. Kişiyle, duyguyla, durumla ya da hislerle. Yüzleşme sonrası yılların yükünü atarsın omuzlarından ve kalması gereken kalması gerektiği yerde olmaya devam eder. Filmde geçen ‘Bir şeyler kazanmak için bir şeylerden vazgeçmek gerekir.’ cümlesi bahsettiğim durumu özetler. Umarım yaşamımız boyunca vazgeçtiklerimiz bize her zaman kazandırır.