Gender Discrimination (Cinsiyet Ayrımcılığı)

Cinsiyet ayrımcılığının birçok farklı uygulanış biçimi vardır.


Cinsiyet ayrımcılığı, insanların bireysel becerilerine veya yeteneklerine göre değil, yalnızca erkek veya kadın oldukları için farklı muamele gördüğü durumu tanımlar. Cinsiyet ayrımcılığının birçok farklı uygulanış biçimi vardır. Bu ayrımcılık kadın ve erkek olmaktan gelen farklılıklar yönüyle kayrılma veya değersizleştirme şeklinde yapılabilir. Cinsiyet ayrımcılığı evde, okulda, sokakta veya iş yerinde sürekli karşılaşılabilecek durumlardır. Bu davranışlar ayrımcılığa uğrayan kişiyi rahatsız hissettirmeye yöneliktir.

Örneğin kadınlar sokakta dolaşırken onları sözlü şekilde taciz etme, etraflarında dolaşarak rahatsızlık verme gibi eylemler kadınların özgürlüklerin kısıtlayıcıdır. Tacizin normalleştirilmesi ve görgü tanıklarının ve yetkililerin eylemsizliği, bu tür ayrımcılığı sürdürmekte ve kadınların özgürlüğünü sınırlandırmaktadır. Bunun dışında; kız çocuklarına küçüklükten öğretilen evde kalıp ev işlerine ve çocuk bakımına yardım etmeli, mütevazi giyinmeli ve gece geç saatlere kadar dışarıda kalmamalı öğütleri de ayrımcılıktır. Kız çocukları çok sesli gülmemeyi, hanım hanımcık davranmayı öğrenirken erkek çocuklar ise bunun tam tersi şekilde yetiştirilmektedir. Bu durum ise eşitsizliğe yol açmaktadır. İnsanlar genellikle cinsiyet klişelerine ne kadar iyi uyduklarına göre değerlendirilir. Aynı zamanda erkeğin küçüklükten öğrendiği koruyuculuk, büyüklük ve sağlam durma gibi hareketleri de gelecek için zorunda kaldıkları öğrenilmiş karakterlerini oluşturmada görev almaktadır. Toplumsal cinsiyet rolleri, erkeklere ve oğlan çocuklarına, gereksiz bir yük bindirmektedir.

Diğer bir ayrımcılık şekli ise metalaştırmadır. Örneğin kadınlara doğuştan zorunlu kılınan mükemmel olma, güzel olma, kendini sevdirme gibi davranışlar atanır. Bu nedenle kadınlar genellikle hep daha iyi daha genç daha güzel görünme arayışı içerisinde bulunmaktadırlar. Kişinin kişiliğine veya onuruna bakılmaksızın bir meta veya nesne olarak muamele görmesi beden imajını, özgüvenlerini ve nihayetinde kendilerine verdikleri değeri etkiler.

Bununla birlikte, kızlar aynı zamanda, eğlencede ve medyada, zarar verici toplumsal cinsiyet klişelerini ve geleneksel rolleri pekiştirecek şekilde genellikle yetersiz temsil edilmektedir. Nesneleştirme çağrısı yapılmalı ve kızlar kendi güçlerini, potansiyellerini ve çeşitliliklerini yansıtan kendi hikayelerini anlatmaya teşvik edilmelidir.