Gezenti #10: Beylerbeyi

İstanbul'un en güzel semtlerini keşfetmeye devam diyoruz.

Köprünün hemen ayağında olağanüstü bir günbatımı, mezeler, deniz ürünleri ve tazecik balık eşliğinde günü bitirmenin cazibesine karşı koymak Beylerbeyi’nde pek mümkün değil.



Leziz kebaplarıyla Tike, hakiki Karadeniz pidesi için Karpi, el açması muhteşem mantılarıyla Beylerbeyi Mantı, ünü ilçe sınırını çoktan aşan Beylerbeyi Profiterol denemeniz gereken lezzetli yerlerden sadece birkaçı. Fakat, yemek yemeden önce gezerek göz doyurmak gerek.

Gelelim, Beylerbeyi ismini nereden almış? II. Selim’in zamanında Mehmet adında bir vatandaş, çeşitli eğitimlerden sonra yeniçeri ağası oluyor. Daha sonra vezirliğe yükseliyor ve bugünki Beylerbeyi'nde arazi satın alarak; geniş bahçeli bir saray yaptırıyor. Bu köy artık, onun adıyla yani Beylerbeyi olarak anılıyor. Yani bir beyden gelmiş Beylerbeyi.


Beylerbeyi Camii

Abdülhamit tarafından 1778 yılında annesi adına yaptırılmış. 55 pencereli, kalem işleriyle süslü duvarlarındaki muazzam çinilerinin insanı büyülediği bu yapı gerçekten de Boğaziçi’nin en güzel camilerinden biri. 

Beylerbeyi İskelesi

Saray turunun ardından sahildeki dar sokaklardan geçerek varacağınız tarihî iskele, semtin en güzel noktalarından biri. İskeleye çıkan yollara serpilmiş minik hediyelik eşya dükkânlarını gezebilir, taze toplanmış mis gibi midyeleri atıştırarak iskele hattı boyunca deniz havası alabilirsiniz. 

Beylerbeyi Sarayı

Beylerbeyi Sarayı’na birçok farklı noktadan gidilebiliyor. Beylerbeyi Sarayı’na yemyeşil bir bahçeden giriş yapıyorsunuz. Sanki büyülü bir giriş gibi. Alanda inceleyeceğiniz o kadar zarif detaylar var ki. Bir tarafta Bohemya avizeler, diğer tarafta şamdanlar, öte yanda vazolar…  Kısacası sarayın her bir detayına ayrı ayrı hayran kalıyorsunuz.  Ayrıca Sahil Sarayı olarak adlandırılırmış eskiden. Beylerbeyi Sarayı, Boğaz’a nazır konumu, eşsiz manzarası ve mevsimlere göre değişen atmosferiyle İstanbul’un keyifli gezi güzergâhlarının başında geliyor. 

Avrupa Yakası’ndan Beylerbeyi Sarayı’na ulaşmak için ise vapur ya da deniz motoru ile Üsküdar’a gelebilir ve buradan da aktarma yapabilirsiniz. Kısacası Beylerbeyi Sarayı, İstanbul’un merkezî güzergâhlarından olduğu için ulaşımı hayli rahat. Sanki biz turistlerin rahatça oraya ulaşmasını ister gibi Beylerbeyi.


Tarihin içinde bir gün geçirmek isterseniz Beylerbeyi gezi rotasını keşif listenize ekleyebilirsiniz.