Gezenti #4 : Moda
Moda'da tur atalım.
Tarihi yarımadada yer alan İstanbul’un hayran olduğum semtlerini, sergilerini, müzelerini anlatmaya devam etmek istiyorum. O yüzden, serinin 4.bölümü ile karşınızdayım. Gezimizin dördüncü durağı, Kadıköy’ün gözbebeği semti; Moda.
Moda, arkadaşlarımızla çat kapı sahiline koştuğumuz, ve ayrıca İstanbul’un dönüşümü içerisinde mahalle kültürünün hâlâ devam ettiği ender semtlerden. Bu yüzden, Moda birçok insanın uğrak, hatta yaşam noktası. Taşınmak için can atanların yeri de diyebiliriz.
Moda, peki, neden bu kadar uğrak bir noktadır?
Cevabı, elbette biliyoruz. Moda birçok kültürün buluştuğu bir yer olmuştur, günümüze kadar. Onunla birlikte, eğlencenin, sanatın birçok alanın da yapıldığı bir semttir.
Moda’nın içinde ayrı bir ruh yatar. Kadıköy’ün kalabalığı gibidir ama bir o kadar da uzaktır ona. İnsanı içine çeker, bir sonbahar akşamı hele de etraftaki oynaşan ışıklarla.
Kadıköy’ün en eski yerleşim yerlerinden birisi olan Moda gerek manzarası, gerekse köklü geçmişiyle Anadolu Yakası’nın en nezih ve en sakin semtlerinden biri olmaya hak kazanmıştır.
Tarihine gelirsek eğer, elbette, çok eskilere dayanan Moda bölgesinde yaşayan ilk uygarlığın Fenikeliler olduğu konuşulanlar arasındadır. Osmanlıların Kadıköy’e yerleşmeleri ise 1350 yılında olmuştur. Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’u fethetmesiyle şehrin doğu ve batı yakası birleşmiş ve bugünkü hâlini almıştır.
Tanzimat Dönemi'ni takip eden yıllarda, yani batılılaşma hareketlerinin yoğunlaştığı 19.yüzyılın sonlarına doğru Avrupa’dan gelen azınlıkların bu semte akın ettiği görülmüştür. İngilizlerin tamamının yanı sıra Rumlar, Ermeniler ve Osmanlıların ileri gelenlerinin ikamet ettiği yerlerin başında gelmesi ve bu yerleşme sürecindeki hızlanma ile birlikte halk arasında semtin “Moda” ismini aldığı düşünülmektedir. Tarihi, hâlâ sokakların arasında hissedilmektedir.
Moda nasıl denizsiz olmazsa, oradaki evlerde Moda’sız olmazdı. Kendi içinde birbiri ile birleştirmişti kendini. Ve hepsi de özel bir ruha sahipti.
Hem geleneksel hem de modern birçok işletme ile de yerli, yabancı bir sürü halkı karşılamaya da hazırlanır, denizin yanı sıra.
Modern bir işletme olan keşke bizim evimizin arka bahçesi de böyle olsaymış dedirten Sofa; minik bir havuzun etrafına dizilmiş şezlongları ile kalabalık bir arkadaş grubunu dahil ederken, şezlonglar arasında bıraktığı mesafe ile aradığımız sessizliği de bulabiliyoruz. Havalar soğumuşken, sıcak bir şeyler içmeyi, burada romatizm hâline getirebilirsiniz.
Bir diğer tavsiye etmek istediğim mekân ise; yılbaşında süslü ışıklarla donatılan Rita Moda. Caferağa Mahallesi’nde bembeyaz bir köşkün içinde yer alıyor. Atmosferinin sıcaklığı ve şık dekorasyonuyla oldukça gözlere hitap ederken lezzetli bir menü ile de acıkmış olan karınları doyuruyor. Akşam için ayrı menüleri ve lezzetli kokteylleri olan Rita Moda’nın en üst katında özel etkinliklerinizi de yapabileceğiniz bir mekân.
Moda’da yer alan tüm ünlü, yerel işletmeleri burada övmeye devam etmek isterdim ama benim övmeme de pek ihtiyaç olduğunu sanmıyorum. Tek başına, biz hallederiz diyerek göz kırpıyor her biri. Bundan kaynaklı araştırmanızı hatta ve hatta Moda’ya giderek keşfetmenizi önerebilirim. Moda’da yapılacak etkinlik çok, bununla birlikte enerji de çok diyebiliriz.