Gezenti #6: Beyoğlu
Yolunuzun neden Beyoğlu'na düşmesi gerektiğinin sebeplerini bulacaksınız.
İstanbullu olmayan biri bile Beyoğlu’nu mutlaka duymuştur. Burası İstanbul’un en ünlü semtlerinden. Filmlere, kitaplara ve daha birçok insanın hikayesine konu olmuştur.
Beyoğlu aynı zamanda İstanbul’un kalbinin attığı yerdir de. Yerli ve yabancı turistin de en çok gezip gördüğü ilçelerin başını çeker.
Beyoğlu'nun ismi, Tarihi Yarımada’nın karşısında kalan konumu sebebiyle önceleri Yunanca “karşı yaka” anlamına gelen "Pera" olarak anılırmış. Daha sonraları ise Beyoğlu ismini alma hikayesi ise son derece ilginç. Osmanlı Devleti ve Avrupa’nın yakınlaşmaya başladığı Kanuni Sultan Süleyman Dönemi’nde Venedik elçisi olan Andrea Gritti Bey o dönemler, Taksim civarındaki evinde özel davetler verirmiş. Onun ölümünden sonra oğlu Aloisis’de babasının yolundan giderek aynı geleneği devam ettirmiş. Elit bir Bey’in oğlu olan Aloisis’in evinin olduğu civara da bu nedenle Beyoğlu ismi verilmiş. Yani bir beyin oğlundan almış ismini, bizim Beyoğlu.
Beyoğlu; sanat, manzara, hatırat ve daha fazlası ile her zaman fıkır tıkır olan hatta, dopdolu olan sokakları, caddeleri ile karşımıza çıkar. Bundan kaynaklıdır ki birçok turistin odak noktası, ilk gezilecek rotası haline gelmiştir. Tarihi binalar ile bizi karşılar, hatta ve hatta, Eski İstanbul havasını içten içe işlemiştir ki o binaların, insanları karşılaması hiç abes gelmez kimseye.
Beyoğlu’nda gezi rotası çok fazladır. Her biri de ayrı ayrı gözdedir. Ben de bana göre, çekici olanlardan bahsetmek istiyorum. Saymakla bitmezdir gezi rotası evet ama her birini bir solukta bitirmemekte gerekir. Çünkü sindirilmesi gereken bir sanat, bir ruh barındırır içinde.
Beyoğlu’nun tarihine tanıklık etmek isteyenlerin muhakkak ziyaret etmesi gereken yerlerin başında, bana göre Pera Palace Hotel gelmelidir. İstanbul’un en görkemli yapılarından biri olan Pera Palace Hotel, saray dışında ilk elektriğin verildiği ve ilk elektrikli asansörün bulunduğu bir bina olması sebebiyle de önemlidir. Ancak Pera Palace’ın bu kadar önemli olmasının en büyük sebebi 1917 yılından sonra pek çok kez Mustafa Kemal Atatürk’ü ağırlamış olmasıdır. Ve günümüzde, Atatürk’ün odası müze olarak halen işlevini sürdürmektedir. Gidip görmeyen varsa, hafta sonu için programını ayarlamasını öneririm.
İstanbul’un ve elbette ki, Beyoğlu’nun simgesel yapılarının başında Galata Kulesi gelir. Bizans İmparator’u Anastasius tarafından Fener Kulesi olarak 528 yılında inşa ettirilen Galata Kulesi dünyanın en eski kulelerinden biridir. Ayrıca, Galata Kulesi gözetleme kulesi olarak 1860 yılına kadar etrafı komple surlarla çevrili bir yapıymış. Kapının üzerindeki yuvarlak kemerli pencere de zamanında askerlerin gözetleme yaptıkları yermiş. Galata Kulesi denilince aklımıza gelen ilk efsane ise Hezarfen Ahmet Çelebi’nin Galata Kulesi’nden yaptığı rivayet edilen uçuştur. Eğer uçuşu gerçekleştirdiği yeri merak ediyorsanız, Galata kulesine çıkmanızı öneririm, hatta, yanı sıra, geziniz sırasında Galata Kulesi önünde muhteşem fotoğraflar da çekebilirsiniz.
İstanbul’un en güzel binalarından biri olan Çiçek Pasajı’nı görmeden hatta varsa vaktiniz yemek yemeden ayrılmamanızı öneririm. Yapı üzerinde Pera Pasajı yazan bu yerin adının Çiçek Pasajı olarak bilinmesinin de ayrı bir hikayesi varmış. Bolşevik Devrimi’nden sonra İstanbul’a gelen Beyaz Ruslar burada çiçek sattıkları için zamanla Çiçek Pasajı olarak anılmış.
Masumiyet Müzesi Nobel Edebiyat Ödülü sahibi ünlü yazar Orhan Pamuk’un bir projesidir. 2012 yılında açılan müze 2014 yılında Avrupa Yılın Müzesi Ödülü’nü kazanmıştır. Orhan Pamuk’un aynı adlı kitabını okuyanların daha iyi bileceği gibi müzede sergilenen eşyaların her birinin ardında ayrı bir öykü yatmaktadır. Hala müzeyi ziyaret etmediyseniz, öncesinde Masumiyet Müzesi romanını okuyup, gitmenizi öneririm.
St. Antuan Kilisesi, İstiklal Caddesinde yer alan ünlü ve özel bir kilisedir. Yılbaşı yaklaşmasıyla, içi daha da heyecanlı ve kalabalık olan kiliseyi de ziyaret etmeyi unutmayın.
Birçok sergi, eğitim alanı, müze hatta dahasını bulunduran tarihi semti, eğer hala keşfetmediyseniz, geç değil. Sizi güzelliklerle karşılamak için hazırlık peşinde.