Gezenti #8: Ortaköy

Ortaköy'ü keşfetmeye hazır mısın?

İstanbul dünyadaki en güzel şehirlerden biri hatta bazılarımız için belki de en güzeli. Gezilecek görülecek o kadar çok yer var ki İstanbul’da, bu kentte yaşayan bir kişi olarak bir turist olarak İstanbul’u gezmenin keyfini çıkaranları zaman zaman kıskandığım doğrudur! Ama turist olmaya da İstanbul’da ihtiyacımız vardır çünkü başka bu güzellikleri nasıl keşfedelim.


İstanbul’un eski semtlerinden biridir, Ortaköy. Farklı kültürlerin karması bir yapıya sahiptir.  Türk, Rum, Ermeni ve Yahudi topluluklarının iç içe yaşayabildikleri, kendi kültürlerinden izler bıraktığı bu sahil semti her semtin penceresinden göz kamaştırmaktadır.

Antik çağlardaki ismi Arkheion, Bizans döneminde ise Klidon olan Ortaköy’ün tarihine baktığımızda, bölgede Yahudi, Rum ve Müslüman topluluklarının yaşadığını ve bölgenin eski zamanlarda da meyhaneleri ile ünlü olduğunu görüyoruz. Günümüzde de Ortaköy sahili boyunca popüler eğlence mekanları bulunuyor. Ve sahil boyunca barındırdığı kafe ve restaurantlarla, kendine özgü pazarıyla yerli ve yabancı misafirlerinin ilgisini oldukça çekmekte, özellikle de akşamları boğazın rengarenk ışıklarıyla manzarayı izleyenleri büyülemektedir.

Hele bir de ismi ile bütünleşen kumpircileri yok mu. Anlatırken bile insanın burnuna sıcak patates ve waffle kokusu gelmiyor dersem yalan olur. Kendinizi insanlarının akış yönüne bıraktığınızda arnavut kaldırımı sokağından denizi görmeye başlarsınız. Solda yan yana dizili kumpircilerinden kumpirinizi alıp, sokakların atmosferine kapılarak yürümeye devam ettiğinizde boğazın yanı başında bulursunuz kendinizi.

Ortaköy Meydanı, şüphesiz İstanbul’un en popüler buluşma noktalarından birisi hâline de gelmiştir. Ortaköy sahilinde bulunan meydan, özellikle gençlerin dinlence ve eğlence için uğradığı, çok sayıda cafe, restoran, bar ve mağazasıyla beraber özellikle hafta sonları cıvıl cıvıl.

Ortaköy meydanında yapılabilecek en güzel aktiviteler arasında, sahile yakın canlı sokakları, hediyelik eşya ve antika dükkanlarını gezmek, kumpirinizi alıp meydandaki banklarda oturarak boğazı seyretmek veya sahildeki restoran ve cafelerde oturup güzel vakit geçirmek başta geliyor. Peki Ortaköy’de neler yapabiliriz?

Elbette sahilinde güzel bir deniz havası çekmek kaydıyla.

Heybetiyle görenleri hayran bırakan Ortaköy Camii, İstanbul’un en güzel camilerinden birisi olan, 19’uncu yüzyılda Sultan Abdülmecit tarafından yaptırılan ve sanki suyun üzerinde duruyormuş izlenimi veren Ortaköy Büyük Mecidiye Camii, hem Ortaköy’ün hem de İstanbul’un en önemli simgelerinden birisi konumunda.

Kulağa tek bir sarayın adıymış gibi gelse de aslında Osmanlı Hanedanı’na ait Çırağan Caddesi’ndeki kıyı şeridi kaplayan tüm sarayların genel adı Feriye Sarayı. Boğazın sınırında, Osmanlı için yapılan ilk Saray Dolmabahçe Sarayı imiş. Andından Çırağan Sarayı da yapılsa da malum büyük bir sultanlık olan Osmanlı saray ahalisine bu saraylar yetmemiş.

Böylece Çırağan Sarayı ve Ortaköy Camii arasına sıralı saraylar yapılması kararı alınmış. Günümüzde ise bu sarayları biz; Kabataş Lisesi, Galatasaray Üniversitesi, Ziya Kalkavan Anadolu Meslek Lisesi ve Feriye Lokantası olarak bilinmekte.

Gezimiz tamamladıktan sonra, kumpir ve waffle ile taçlandırmayı da unutmamız gerekiyor.