Gösteri Toplumunda Hakikate Ulaşmanın İmkânsızlığı: Beni Kör Kuyularda Romanının Politik Alegori Çerçevesinde İncelemesi

"Beni kör kuyularda merdivensiz bıraktın..." - Ümit Yaşar Oğuzcan

Bu incelemede Hasan Ali Toptaş'ın edebiyatından bahsedilmiştir. Ardından, Beni Kör Kuyularda romanını gösteri toplumu ve kötülük çerçevesinde; zaman, mekân ve toplumsal eşitsizliklerin yeniden üretimi unsurlarını da ele alarak bir okuma raporu sunulmuştur. Hasan Ali Toptaş, günümüz edebiyatında yer alan, sıradışı kurguları ve şiirsel üslubu ile dikkat çeken yazarlardandır. Eserlerinde taşranın merkeze alınması, imgesel anlatım, kurgu dünyasının masalsı ve efsanevi olması, dilin şiirsel biçim kazanması dikkat çekici unsurlardır. (Okatan, 2014, s. 6) “Belirsiz, bulanık dünyanın zaman ve mekân unsurları imgesel anlatımla okuyucuların dikkatine sunulmuştur”(Okatan, 2014, s. 7).

Hasan Ali Toptaş’ın eserlerinde yer alan postmodern edebiyat anlayışındaki kurgu teknikleri, modern düşünce ve perspektiflerin yadsınmasıyla birlikte yürütülür. Mekân ve zaman unsurlarının belirsiz bir noktada yer alması da anlatının, anlatıcının ve okuyucunun özgürleşmesini sağlamaktadır (Okatan, 2014, s. 44). Toptaş’ın metinlerindeki kurgu teknikleri çeşitli algılamalara açıktır. Bu nedenle metnin bütünü mekân ve zaman bağlamında geniş bir kavramsal alana kayar. Eserlerindeki üslubunun önemi, ilgi odağındaki konuyu bağlamlar ve çağrışımlara yönlendirip sonunda tek bir merkezde toplamasıdır. Romanların postmodern yapılarını düşündüğümüzde Toptaş’ın eserlerinin teknik yapısı ile Batı edebiyatından, bağlam bakımından da Doğu edebiyatından beslendiğini düşünebiliriz (Türker, 2009, s. 21).

Beni Kör Kuyularda romanı, edebiyat çizgisini bozmadan devletin otoritesinden başlayıp aile birimlerine kadar inen ve giderek aksayan sistem üzerine yapılmış politik bir alegori temsilidir. Eserde, Güldiyar üzerinden seyir toplumunda ahlakın ve vicdanın yitirilmesini ele alıp sorunun toplumsal kısmını da aktarmıştır. Güldiyar’ın babası ile birlikte süreçten kopamıyor olması yoksulluk ve sermaye yetersizliğinden kaynaklanmaktadır. Kurgunun daha önceki zamanlarda yaşanan gerçek hikâyelerden beslenmesi, eserin neden şimdiki zamanda ortaya çıkmış olabileceği üzerine bir sorgulama yapmamız gerektiğini ortaya koymaktadır. Günümüzde gözler önünde gerçekleşen olaylar karşısında seyirci kalmamızın ve acılarımızın kötülükle beslenen bir başkasının menfaati haline gelmesi üzerine, okuyucunun zihninde sorgulama ortamı oluşturmaya neden olmuştur. Sürecin kendini yenileyebilmesi, dönen bir çarkın içerisinde yarım kalmış hikâyeleri olan insanların harcanmış olduğunun göstergesi niteliği taşımaktadır. İnsanların korkaklığı, vicdansızlığı, duyarsızlığı ve seyir merakının ne denli kötü olaylarla sonuçlanabildiğini göstermektedir. Bir diğer söyleyişle yaşananların anlamsızlığı, üretilmesi için ancak yaşanmış olmalı mesajını vermektedir.

Romanın kurgusunun etrafında oluştuğu Güldiyar’ın ölümünün bile yıkamadığı görme ve gözetleme hazzı, toplumsal eşitsizliklerin yeniden üretilmesine ve ölen kızının acısını çeken babayı seyre dönmektedir. Toptaş’ın bu bağlamda kurduğu döngüsel süreç içinde bilinçli bir şekilde kurulan kurgu karşımıza sürekli tekrar eden yok etme ve yaratma döngüsü çıkarmaktadır.( Türker, 2009, s. 18) Merhametini yitirmiş kalpler taşıyan bir toplum içerisinde acı çeken insanın hikâyesini kendini yeniden üreten bir seyirlik oyuna çevirmiştir. İnsan ahlakının ezberi kabullenemeyişi, biten gösterinin üzerine yenisinin tekrarlanması, vicdan ve ahlakımızı öldürmektedir. Bu süreç içinden çıkılamaz bir döngü halinde okuyucuya sunulmaktadır. Gösteri toplumunda hakikatin ulaşılmazlığı nedeniyle Güldiyar’a ve Hüseyin’e ne olduğunu öğrenememekteyiz. Gerçeğin kör bir kuyunun dibinde olması, umudun olmadığını, kötülüğün var olduğu sürece gösterinin ve seyrin önüne geçilemeyeceğini, insanın gerçeğe ulaşmasını engelleyenin kırpılmış bir hakikat olduğunu öne sürmektedir.


KAYNAKÇA

Okatan, F. (2014). Hasan Ali Toptaş’ın Romanlarında Postmodernist Ögeler. (Yüksek Lisans Tezi). Cumhuriyet Üniversitesi / Edebiyat Fakültesi, Sivas.

Türker, E. (2009). Hasan Ali Toptaş Romanlarında “Belirsizliğin Bilgeliği”: Bir Okuma Önerisi, (Yüksek Lisans Tezi). Bilkent Üniversitesi / Ekonomi ve Sosyal Bilimler Enstitüsü, Ankara.