Gözün İktidarı Panoptikon ve Sosyal Medya İle İlişkisi
Bu yazımızda Panoptikon kavramını ve sosyal medya ile olan ilişkisini inceleyeceğiz. İyi okumalar.
Panoptikon'un tarihçesi, İngiliz filozof ve sosyal teorisyen Jeremy Bentham'ın 18. yüzyılın sonlarında bu kavramı geliştirmesiyle başlar. Bentham, Panoptikon'un temel fikirlerini ilk olarak 1785 yılında "Panopticon; or, The Inspection-House" (Panopticon ya da Gözetim Evi) adlı yazısında ortaya koymuştur. Panoptikon, hapishaneler ve toplumsal kurumlar gibi yerlerde kullanılmak üzere tasarlanmış bir gözetim ve disiplin modelini ifade eder.
Panoptikon'un ana fikri, bir merkezi gözetim kulesinin etrafında dairesel bir düzenle inşa edilen hücreler veya alanlar içeren bir yapı oluşturmaktır. Gözetmenler, bu merkezi kulede bulunur ve hücrelerdeki veya alanlardaki insanları gözler. Ancak insanlar gözetmenlerin nerede olduğunu bilemezler, bu nedenle sürekli bir gözetim altında hissederler. Panoptikon tasarımı, insanların kendi davranışlarını kontrol etmeleri ve disipline edilmeleri amacıyla kullanılır.
Jeremy Bentham, Panoptikon'u özellikle hapishaneler için bir gözetim ve denetim sistemi olarak tasarlamıştır. Hapishanelerde mahkumların gözetlenmesini kolaylaştırmak ve onların davranışlarını düzeltmek amacıyla bu modeli önermiştir. Panoptikon, mahkumların sürekli bir gözetim altında hissetmelerini sağlar, bu da onların daha itaatkar ve disiplinli olmalarını amaçlar.
Panoptikon kavramı, daha sonra sosyal teorisyenler ve filozoflar tarafından incelenmiş ve tartışılmıştır. Özellikle Michel Foucault, Panoptikon'u modern toplumsal kontrolün sembolik bir ifadesi olarak ele almış ve "Gözetim ve Cezanın Doğuşu" adlı eserinde bu konuyu derinlemesine incelemiştir. Panoptikon fikri, toplumsal kontrol, gözetim ve disiplin konularında önemli bir teorik çerçeve haline gelmiştir ve birçok farklı bağlamda tartışılmıştır.
Panoptikon'un temel fikri, bir merkezi gözlem noktasından gözetlenen ve kontrol edilen bir dizi hücre veya alanı içeren bir yapı ya da sistem oluşturmaktır. Gözlemciler, bu merkezi noktada bulunur ve diğer insanları gözetlerken kendileri görünmez kalır. Bu, insanların sürekli bir gözetim ve denetim altında hissetmelerini sağlar.
Panoptikon'un asıl amacı, toplumsal disiplini artırmak ve insanların kendilerini davranışlarına dikkat etmek zorunda hissetmelerini sağlamaktır. Bu model, ceza sistemlerinde sıkça kullanılan bir tasarım prensibi olarak kabul edilir. Michel Foucault gibi düşünürler, Panoptikon'un toplumsal kontrolün sembolik bir ifadesi olduğunu ve modern toplumlarda gözetim ve disiplinin nasıl işlediğini incelemişlerdir. Foucault, "Gözetim ve Cezanın Doğuşu" adlı eserinde bu konuya derinlemesine değinmiştir.
Panoptikon kavramı, gözetim, kontrol, ve disiplin konularında tartışmaları ileriye taşımış ve farklı disiplinlerde birçok çalışmaya ilham vermiştir.
Panoptikon kavramını biraz incelediğimizde günümüzdeki sosyal medyanın rolü ile benzerlikler olduğunu görmekteyiz. Bu benzerlikleri birlikte inceleyelim.
Sürekli Gözetim: Panoptikon'da olduğu gibi, sosyal medya platformları da kullanıcıların sürekli gözetim altında hissetmelerine neden olabilir. Kişiler, profillerini, gönderilerini ve etkileşimlerini diğer kullanıcılarla paylaştıkları için, sürekli bir göz önünde bulunma durumuyla karşı karşıya kalabilirler. Bu, insanların davranışlarını dikkatli bir şekilde düşünmelerine ve platformlarda nasıl göründüklerini kontrol etmelerine neden olabilir.
Kendini Gösterme İhtiyacı: Sosyal medya, insanların kendilerini tanıttıkları, izlendiklerini ve değerlendirildiklerini hissettikleri bir platformdur. Bu, kullanıcıları sürekli olarak kendi yaşamlarını, ilgi alanlarını ve görüşlerini paylaşmaya teşvik edebilir. Panoptikon'da olduğu gibi, insanlar sosyal medyada da sürekli bir şekilde "kendilerini gösterme" ihtiyacı hissedebilirler.
Toplumsal Normlar ve Denetim: Sosyal medya platformları, toplumsal normların ve değerlerin şekillenmesinde etkili olabilir. Kullanıcılar, diğer kullanıcılar tarafından beğenilmek veya takip edilmek isteyebilirler. Bu, platformların belirli davranışları ödüllendirdiği veya cezalandırdığı bir sistemi yaratabilir. Kullanıcılar, bu sosyal normlara uymak için davranışlarını düzenlemeye teşvik edilebilirler.
Kendi Gözlemcisi Olma: Panoptikon'da gözlemci ve gözlenen arasındaki rol farkı önemlidir. Ancak sosyal medyada, bir kişi hem kendinin hem de diğerlerinin gözlemcisi olabilir. Bu, kişilere hem gözlenen hem de gözleyen bir rol oynama fırsatı sunar. Kendi profillerini inceleyerek veya diğer kullanıcıların içeriklerini değerlendirerek bu çift rolü üstlenebilirler.
Sosyal medya, Panoptikon fikirlerini modern bir dijital bağlamda yeniden düşünmemize yol açan ilginç bir platformdur. İnsan davranışları, gözetim ve disiplin konuları, sosyal medya kullanımı üzerindeki etkileri düşünmek isteyen birçok araştırmacı ve düşünür için önemli bir konu haline gelmiştir.