Graveyard Keeper İnceleme

Cesetlerden yemeklere...

Günümüzde bir oyunun adından söz ettirmesi için, Triple A olmak zorunda olmaması, gerçekten kaliteli ve yenilikçi oyunlar oynamamızı sağlıyor. Yıllar öncesinde yeni şeyler denemenin riski öylesine büyüktü ki, amatör şirketler, bireysel yapımcılar bile artık ezbere bildiğimiz büyük markaların, büyük yapımların benzerlerini yapıp para kazanmayı umuyorlardı. Bağımsız yapımların zaman içerisinde oyuncular tarafından benimsenmesi ciddi yatırımların doğmasını sağlarken bir yandan da özgür bir oyun dünyasının yaratılmasına neden oldu. Özgürlük öylesine etkisini gösterdiki cesur yapımlar neredeyse her yıl karşımıza çıkıyor.

Özellikle Stardew Valley, Dont Starve Togethar, Long Dark gibi yayın platformları sayesinde hayatımıza giren ve başta ülkemizde sonra dünyada çok sevilen bağımsız yapımlar, birçok şirkete ilham kaynağı oldu. Graveyard Keeper tam da Stardew Valley kafasında oynanabilecek, değerlendirilebilecek bir oyun. Adından da anlaşılabileceği gibi oyunun en basit özeti bir mezarlık görevlisinin hayatını simüle etmek olabilir. Ancak süreç bundan çok daha karmaşık ve eğlenceli.

Öncelikle bir kazaya şahit oluyor ve öldüğümüzü görüyoruz ancak daha yapacak çok şeyimiz vardır ve mezarlığa ölüleri getiren azrail ile pazarlık yapıyoruz. Eğer yeteri kadar hizmet edebilirsek bizi tekrar hayata döndüreceğinin sözünü veriyor ve mezarlıkta çalışmaya başlıyoruz. Ölüleri kullanarak simya, yemek yapmak gibi çok üst düzey süreçlere kadar ilerleyen bu bağımsız yağımda amacımız hizmetten ayrılmakken, aslında çok düzenli bir çalışma hayatının içerisinde buluyoruz kendimizi. Stardew Valley tarzı yapımları sevenlere ilk önereceğim oyunların başında Lazy Bear Games'in Graveyard Keeper oyunu gelmektedir. Bir şans vermelisiniz.