Günü Gününe Günce
Günlük Tutmanın Faydaları ve Tarihçesi
Günlük tutmanın tarihçesi nedir, önceki zamanlarda tutulan günlük ile şu anda tutulan günlükler arasındaki farklar nelerdir?
Günlük tutmak, günü gününe tutulmasa bile kişinin fırsat buldukça yazdığı, anılarını, duygularını kaydettiği gizli bir kutudur. Kişi duygularını, neler yaşadıklarını kayıt altında tutup bir süre sonra okuduğunda geçmişine doğru yaptığı yolculukta çok fazla şey fark edebilir. Kendisini geliştirmesi gereken yönlerini fark edip, olaylara verdiği tepkilerin zamanla değiştiğini görüp kişisel gelişimine katkı sağlayabilir.
Düzenli şekilde yazmanın kişinin kortizol (stres) seviyesini düşürüp rahatlattığı görülmektedir. Aynı zamanda düzenli yazmak kişinin geçmiş olayları daha kolay hatırlamasını sağlar.
Yazdığımız günlükler yıllar sonra bizim veya sevdiklerimizin okuyabileceği değerli bir mirastır. Peki günlüklerin tarihçesi nedir, ne zaman insan yaşamında önemli bir yer tutmaya başlamıştır?
1- Antik Dönem:
Marcus Aurelius’un “Kendime Düşünceler” adlı eseri bir tür günlük sayılır. Bu metinler iç gözlemin ilk örneklerindendir.
Mezopotamya’ da tabletlere yazılan günlük kayıtları, Eski Mısır’da yıllıklar, günlük hayattan bilgiler de içeriyordu.
2- Orta Çağ:
Özellikle Avrupa’da rahipler tanrı ile olan ilişkilerini kayıt altına alırlardı. Örneğin, St. Augustine’in itirafları, ilk biyografilerden sayılmaktadır.
3-Rönesans ve Erken Modern Dönem:
Rönesans döneminde bireycilik ön plana çıkmaya başlamıştır. Bu dönem, kişisel günlüklerin artmaya başladığı dönemdir.
Bu dönemde sanatçılar ve bilim insanları çalışmalarını, fikirlerini defterlere kaydetmişlerdir.
4- 17-18-19. Yüzyıl: Edebi ve Kişisel Günlükler:
Özellikle Avrupa aristokrasisi ve aydınlar arasında yaygın olan günlük tutmak, hem kişisel, hem toplumsal hem politik olayları içeriyordu.
Samuel Pepys’in günlükleri, İngiliz Edebiyatı’nda önemli yer tutar.
5- 20 ve 21. Yüzyıl:
Günlükler, kişisel gelişim aracı olarak kabul gördü. Özellikle dijital çağda sosyal medya paylaşımları ve dijital günlük uygulamaları ile gelenek devam ettirildi.