Güzellik
Asıl güzellik aynada kendimizi gördüğümüz zaman başlar.
Herkes kusurları görmekte her zaman ustadır. Hem kendine hem de başkasına adeta bir Nefi'ye dönüşebilir çoğu zaman. Hele de popüler kültürle beraber estetik algıların tavan yaptığı bu dönemde bütün estetik algılar bir olmuşken. Uzun boy, ince bacak, küçük burun... Güzelliğin ''standartları'' dışında olunca insan kendini sürekli eksik hissediyor. Sürekli kendiyle ve görüntüsüyle oynuyor. Hele de etrafında sürekli ''Çok güzelsin ama...'' ile başlayan cümleler ve yargılayan bakışlar olunca.
İnsan aynalara baktığında mutsuz hissediyorsa etrafındaki eleştirilere daha çok üzülüyor aslında. Hele bir de etrafındakiler sırf sen motive olasın diye daha da ağır konuşuyorsa. Senin iyiliğine kurulduklarını söyledikleri bu cümlelerin üzmekten başka hiçbir işe yaramadıklarını bilmiyorlar sanırım. Çünkü bunlar birini motive etmekten ziyade kötü birer anı olarak kalıyorlar zihinde. Birinin sözünden birinin kırmasından tamamen değişmekten çok kendinle alakalı bir durum aslında. Gerçekten istemekle alakalı. Standart kalıplardan çok insan kendine güzel gelmeli. Kilolu bir insan kendini beğeniyorsa o zaman diğerlerinin ne dediğinin bir önemi kalmaz. Ya da burnun herkesin standartlarına uydurmana gerek yoktur mesela. Çünkü güzellik, başkalarının baktığı yerden değil, insanın kendine nasıl baktığı yerden başlar. Aynada gördüğün bedeninle barış içinde olmak, onunla savaşmaktan çok daha kıymetlidir. Kimse her sabah senin gözlerinden hayata uyanmıyor, kimse senin kalbini taşımıyor, kimse seninle aynı mücadeleyi vermiyor. Öyleyse neden başkalarının beklentilerine göre şekillenmek zorunda olasın?
Kendi hikayemi anlatayım mesela kendimi bildim bileli kilolu bir insandım. Etrafımdan ''Çok güzelsin ama biraz kilo versen'' cümleleri eksik olmuyordu. Hatta bazıları çok daha sert eleştirip beni kilo vermeye teşvik ettiğini sanıyordu fakat değişen hiçbir şey olmadı. Ve sınava hazırlandığım sene bir sene çok daha fazla kilo aldım. Artık kilolu değil bayağı obezdim ve o an kendim karar verdim kilo vermeye. 35 kilo verdim şuan ve insanlar şuan tam tersine daha verme diyorlar. Bunu yaparken ne etrafın yargılayıcı bakışları, ne uyarıları ne de kalp kırmaları işe yaradı. Ben ne zaman kendim karar verdim işte o zaman kilo verdim. İçimden istediğim zaman verdim o kiloları. Kimsenin onayı, isteği değil, kendi isteğim getirdi buralara.
Güzellik birinin bakışlarında değil, nasıl baktığındadır. Bir insan güzel bakıyorsa ''güzel'' görüyordur. Ve bu güzellik de tek tip olmaktan geçmez. Sen aynada gördüğünle mutluysan güzelsindir işte. ''Kusur'' sayılanı saklamak yerine onunla barışık olursan güzel hissedersin. Ve en çok da güzel demek kendin olabilmektir.