Han Kang’ın Vejetaryen Kitabı Üzerine İnceleme

Vejetaryen sanırım beni hayatımda en çok etkileyen kitaplardan biri oldu. Okudukça içimi ürperten hislerle dolmamı sağlayan bu kitap bence sadece okunup geçilecek bir roman değil. Aslında güçlü bir başkaldırı.

Han Kang’ın Vejetaryen romanı, tahmin edeceğiniz üzere sadece et yememek üzerine bir yazı değil. Bu roman, bir kadının sürekli sessiz kalması ile bedeninden başlayarak bütün çevresini sarsmasına tanıklık ettiğimiz derin bir içsel yolculuk. Aynı zamanda bir dönüşüm de.

Ana karakter Yeong-hye’nin et yemeyi bırakması, toplumun, ailenin ve patriyarkanın üzerinde kurduğu baskıya karşı beden diliyle verdiği bir tepki aslında. O konuşmaz, haykırmaz, küfür etmez. Ama aç kalır, kaybolur, dönüşür. Ve bu dönüşüm yalnızca kendisini değil, çevresindekileri de paramparça eder ve onları derinden sarsar.

Vejetaryen, sadece “et yemeyen bir kadın”ı değil, kontrolün elinden alınmasıyla "delilik" arasında gidip gelen bir insanın ve sistemin karanlık yüzünü anlatıyor. Bu anlamda beden politikası, psikolojik şiddet, özgürlük ve kimlik gibi temaları şiirsel ama sert bir dille işliyor.