Hümanizmin Ütopyası: Thélème

Rabelais'nün romanı Gargantua'da ortaya atılmış aydınlar yuvası Thélème ütopyasını tanıyalım.

Anlamı Yunanca'da "doğal eğilim" anlamına gelen Thélème, Rönesans döneminin en önemli yazarlarından biri olan Rabelais tarafından muazzam romanı Gargantua'da ortaya atılmış bir ütopya tasarısı, aydınlar yuvasıdır. Bu ütopik kurum, akılcılığı ön plana koyar ve skolastisizmi tamamen reddederek dünyayı akıl, mantık ve erdemler penceresinden materyalist bir perspektifle irdelemeyi hedefler. Rönesans'a özgü anlatıma ve estetiğe sahip romanda Rabelais, bu ütopyanın düşüncesel dünyasını ihtiyaç duyacağımız kadar detaylandırmıştır. Bu yazıda, bu detaylardan faydalanarak hümanist ütopyaya bir göz atacağız.

Dogmatik kavramların karşısında olan Thélème'de bildiğimiz dünyanın kuralları, sınırları ve ahlaki yargıları yoktur. Burada ezberlenmiş hayatın; kalıplaşmış düzenin dışına çıkılır, hatta kurallar tersine işler. Herkesin erdemli ve rasyonel olduğu bir yerde kalıplara, sınırlara ihtiyaç yoktur. Burada birey, kendini diğerlerinden farklı kılmalıdır. Kendi farklılıklarını ortaya koyduktan sonra, bütünün bir parçası olarak özgür olur ve kendine verdiği bu değer onu iki dünyanın arasına sıkışmaktan kurtarır. Thélème'in amacı sadece yaşadığımız fiziksel dünyayı ve bu dünyadaki bireyleri daha iyi hale getirmektir.



Thélème, aydınlanmayı ve özgürlüğü motivasyon olarak alan düzenli bir eğitim ve yaşam sistemine sahiptir. Bu düzende ritüele, bâtıla ve bilgiyi sorgusuz kabul etmeye yer yoktur. Aslında bu açılardan döneminin dünyasının üzerine kurulduğu temelleri de reddeder. Bu yaşam stilinin en önemli yanı ise Thélème'in sloganında saklıdır, "İstediğini yap."

Rabelais, bu ütopyayı öne sürerek yaşadığımız dünyanın fikirsel evrimine zemin oluşturup Rönesans düşüncesi için somut bir rehber yaratmıştır. 16. yüzyılda ortaya koyduğu bu düzene aykırı duruş Fransız toplumunun kanına işlemiştir ve 18. yüzyılın sonundaki devrimde bile büyük rol oynamıştır. Ancak 21. yüzyıla gelindiğinde hâlâ birçok dogmayı aşabilmiş değiliz; bu yüzden geriye dönüp Antik Çağ ve Rönesans eserlerini okumak, o fikirlere kulak vermek bize hâlâ çok fazla şey katacaktır.