Thomas More'un Utopia'sı

Ütopyalar gerçek olabilir mi?

Herkese merhaba! Bugün bahsetmek istediğim kitap felsefeye merak salan insanlara başlangıç noktası için önerilen kitaplardan biri: Utopia.

Adından da anlaşılacağı üzere kitap bir ütopyayı anlatıyor. Yani hayallerdeki o muhteşem düzenli, kurallı ve mutlu yeri.

Öncelikli olarak kitabın yazarından bahsetmek istiyorum. Thomas More 1478 yılında İngiltere'de doğmuş. Kendisi yaşamı boyunca devlet görevlerinde de yer almış, sanat eserleri de vermiş çok yönlü birisi. Kendisinin yaşadığı ve eser verdiği dönem İtalya'da doğan Rönesans dönemide denk gelmektedir ve kendisi de bu ''yeniden doğuş'' döneminden etkilenip yeni bir edebi akıma sebep olmuştur.

Gelelim yazının öznesi ''Utopia''ya. Utopia dağların ardında, deniz kıyısında ve diğer medeniyetlerden uzak bir memleket. Utopia'da herkes eşit derecede çalışıyor. Herkes benzer elbiseler giyiyor. Kitaba dair en sevdiğim şey ise eğitim sisteminin o bölgenin tarım ihtiyaçlarına ve olanaklarına uygun olması ve her çocuğun seçme hakkının bulunması.

Kitapta her şey o kadar ince detaylı bir şekilde düşünülmüş ki bazen çok sıkıcı olmuş. Aynı zamanda dikkatimi çeken şeylerden biri de neredeyse nefs terbiyesine varan bir gösterişsizlik isteği ve ortamı mevcut. Yani yöneticilerin (hakimler vs.) kıyafetlerinde herhangi bir makam veyahut gösteriş detayı yok. Herkes çok sade giyiniyor. Yani genel kural bu yönde.

Genel hatlarıyla uyumlu ve sağlıklı bir toplum gibi gözükse de insan bazen aksiyon arıyor. Çünkü her şeyin detaylıca düşünülüp planlandığı ve uygulandığı zaman ister istemez hayat bir rutine dönüşebilir. Elbette ruh sağlığı için rutine ihtiyacımız var ancak bu kadar rutin de insanın içindeki merakı ve heyecanı öldürür diye düşünüyorum.

Umarım siz de okuyup keyif alırsınız.