Hz.Musa ve Hızır'ın Yolculuğu

Bu yazımızda Kuran-ı Kerim'in Kefh suresinde geçen Hz.Musa ve Hızır arasında gerçekleşmiş yolcuğu anlatacağız. İyi okumalar.

 Hz.Musa Tanrı’nın elçisi olan bir peygamber ve İsrailoğulları’nın lideridir. Bir gün Musa, İsrailoğulları’na hitap ederken kendisine ‘’İnsanların en bilgini kimdir?’’ sorusunu sorarlar. Bu soruya cevap olarak Musa, en bilgin kişinin kendisinin olduğunu belirtir. Hemen ardından Tanrı, Musa’ya ‘’İki denizin birleştiği yerde bir kulum var. O senden daha bilgindir’’ der. Bu cevap üzerine Musa yardımcısıyla birlikte yola koyulur. Az giderler uz giderler sonunda Hızır’ı bulur. Konuşup tanışırlar. Ardından Musa, Hızır’dan ilim ve bilgelik öğrenmek için buraya geldiğini söyler. Bunun üzerine Hızır ‘’Sen benimle beraberliğe sabredemezsin’’. Musa da buna karşılık ‘’Tamam sana karşı gelmeyeceğim ve sabredeceğim’’. Hızır ise eğer benimle yola çıkacaksan ben bir şey söylemeden bana hiçbir şey sormayacaksın'' der.


Yolculuk yapmak için gemiye bineceklerdir. Derken gemi gelir ve gemiye binmelerinin ardından Hızır birden geminin tahtalarından birini söker. Musa yaptığının yanlış bir davranış olduğunu ve yapma sebebini sorar. Hızır, ‘’Sen benimle beraberliğe sabredemezsin’’ sözünü yineler. Musa verdiği sözü unuttuğu için özür diler ve yolculuklarını devam ederler. Gemi bir sahile yanaşır. Gemiden inmelerinin ardından Hızır sahilde oynayan çocuklardan birisini öldürür. Musa masum bir çocuğu öldürmesinin yanlış bir şey olduğunu ve neden öldürdüğünü sorar. Hızır gene yineler ‘’Sen benimle beraberliğe sabredemezsin’’ Verdiği sözü yine unutan Musa, ‘’ Bundan sonra sana bir şey sorarsam bir daha benimle konuşmam’’ der. Yolculukları esnasında bir köye rastlarlar. Köyde misafir etmek istediklerini köylülere söylerler fakat köylüler Musa ve Hızır’ı misafir etmezler. Köyün çıkışına doğru gittikleri sırada yıkılmak üzere olan bir duvar görürler. Hızır duvarı onarır. Bunun üzerine Musa, ‘’Onlar bizi misafir etmedi sen onlara niçin yardımcı oldun?’’ diyerek çıkışır. Hızır ‘’Ben sana dememiş miydim benimle yolculuğa sabredemezsin.’’ diyerek yolculuğunun sonu olduğunu belirtir. Ardından Hızır yaptıklarının sebeplerini açıklamaya başlar ‘’Yolculuk için bindiğimiz gemiye zarar verdim çünkü geminin korsanlar tarafından yağmalanması için. Ardından gemiden indiğimizde sahilde oynayan bir çocuğu öldürdüm çünkü gelecekte o çocuk anne ve babası için hayırlı bir evlat olmayacağını ve sapkınlığa yöneleceğinden dolayı öldürdüm. Rastladığımız köyde bizi misafir etmediler fakat ben onların duvarını onardım çünkü orada yetim çocukların babasında kalma altınları çıkarabilsinler diye onarmalarına yardımcı oldum. İşte merak ettiğin olayların tüm iç yüzü budur’’ der ve yolcuklarını tamamlarlar. Musa tüm bu olayların Tanrı’nın iradesi ve hikmeti üzerine olduğunu kavrar. Ve kendi bilgisinin sınırlarını anlar.


Bu hikaye bizlere insanların bazen Tanrı'nın iradesinin ötesindeki olayların nedenlerini anlayamayacaklarını ve Tanrı'ın planının bir parçası olarak kabul etmeleri gerektiğini vurgular. Aynı zamanda, insanların sorgulamadan önce daha derin bir anlayış ve bilgelik arayışında olmaları gerektiğini öğretir.