İçeriklerin Beden Dismorfik Bozukluğu Üzerindeki Tetikleyici Etkileri
Popüler kültür içeriklerinin beden ve güzellik algısı üzerine etkileri
İnternetin ve medyanın hayatımızın her noktasında aktif bir rol oynadığı günümüz koşullarında, popüler kültürün güzellik algısı üzerindeki etkileri göz ardı edilemeyecek bir noktaya gelmiş durumda. Sıklıkla telefon veya televizyon ekranlarımızda gördüğümüz ünlülerin kullandıkları moda parçalarından, tüketim alışkanlıklarına kadar hayatlarının her alanı kitleleri etkiliyor ve trendleri belirliyor. Neyin güzel kabul edilip edilmeyeceği de genelde bu trendler aracılığıyla şekilleniyor.
Bu süreç içerisinde özellikle genç tüketiciler başta olmak üzere kişilerin bedenleri üzerine gerçeklikten uzak beklentilere girdiği bazı durumlar gözlemlenebiliyor ve bu durumun hem sebebi hem de sonucu olarak ele alınabilecek bir aşırı farkındalık sorunu ortaya çıkıyor. Konuyla ilişkilendirilebilecek olan beden dismorfik bozukluğu, bir ruh sağlığı problemi olarak günümüzde özellikle birçok genç yetişkinin yaşamını etkileyen bir sorun halinde. Bu rahatsızlıkla baş eden insanlar, ulaşılması beklenen güzellik standardı konusunda son derece katı sınırlar çizerek, görünüşleri konusunda mükemmeliyetçi bir tutuma sahip olma eğilimi gösterebiliyorlar.
Çoğu sağlıksız, özel efektler ve çabalarla elde edilmiş, kolaylıkla birer örnek olarak ulaşılabilen ve neredeyse hepimizin her gün maruz kaldığı bu tetikleyiciler aynı zamanda çeşitli kimlik değerleri atfedilerek toplum içerisinde var olma ve kabul görme mekanizması da yaratabilir. Kişiler, kendileri için oluşturdukları standartlara ulaşamadıkları takdirde toplumda kabul görme ile ilgili kaygılar yaşayabilir, sınırlarını zorlayarak sağlıklarını riske atabilir ve günlük hayata karışmakta ciddi sıkıntılar yaşayabilirler.
Sosyal platformların kişinin benliği üzerinde olan bu yıkıcı etkisinin farkında olan bazı içerik üreticileri, çeşitli olumlama yöntemleri geliştirerek kendimizi olduğumuz gibi sevmemiz ve aslında kusur olarak gördüğümüz şeyleri böyle algılamamızın bizim için çizilmiş bir illüzyon olduğunu fark etmemize yönelik çeşitli kampanyalar düzenliyorlar. Bilinçli internet kullanımı ve sağlam bir benlik anlayışı geliştirmek için çeşitli destek gruplarının yanı sıra, paylaşımlarında olabildiğince doğal ve filtresiz günlük hayat kesitlerine yer vermeye çalışıyorlar.
Bu noktada tüketilen içeriklerin hem görsel hem de bağlam açılarından hayatımızın doğru noktalarına katkı sağlayan materyaller olmasına dikkat edebilir, standartlaştırılmış kalıpların dışında kalan farklılıklarımızı birer kusur olarak değil, bizi biz yapan eşsiz yanlarımız olarak algılamaya çalışarak öz saygı ve sevgimizi güçlendirecek adımlar atabiliriz.