İçimdeki Müzik

Çekinerek, neredeyse reddedilmeyi umarak elini uzattı.

İki arkadaş Ekim ayının yazdan kalma bir gününde, bir seyir tepesinde günbatımını izliyorlardı. Etrafta kimsenin olmadığı nadir günlerden biriydi. Erkek söze girdi.

- “Ne var aklında?”

- “Benim mi?”

- “Senin tabi ki” dedi gülerek. “Bir şey var aklında, gözlerin öyle söylüyor. Anlıyorum ben, anlat hadi.”

- “Aklımda bir sürü şey var, anlatmak için ipin ucunu bulmam gerek ama bulabileceğimi sanmıyorum.”

- “Mantıklı cümleler kurmak zorunda değilsin. İçini dökmek istediğinde ben buradayım, işte.”

 - “Bunu bilmek çok rahatlatıcı ama senden başka bir şey istemek istiyorum.”

 - “Neymiş?”

Kız bir an durdu ve arkadaşına baktı.

-“Benimle dans eder misin?”

Erkek yarım bir gülüşle sordu.

 -“Dans mı? Nasıl bir dans?”

Kız rastgele bir şarkı açtı, Barry Manilow’ dan Mandy, bu şarkının tam da bu ana uygun olduğunu açtıktan sonra anladı. Çekinerek, neredeyse reddedilmeyi umarak elini uzattı. Avucuna bakarken aklından düşünceler geçiyordu. Sanki, diyordu içinden “Sanki hayır derse daha mutlu olurum.”, “Böyle bir anda böyle bir istek","O benim en yakın arkadaşım ya beni yanlış anlarsa”, “Daha da kötüsü ya doğru anlarsa, ya bu yüzden benden uzaklaşırsa”, “Hemen şu an vazgeçmem daha iyi olur sanki.” Şarkı sözleri başlayana kadar geçen kısa zamanda düşünceler nasıl da birbiri ardına sıralanmıştı.

Erkek kahkahayla kızı elinden tutup kendine çekti ve dans pozisyonuna getirdi.

-“Tam bir şapşalsın, ne bakıp duruyorsun eline, şarkı başladı.” Gülerek devam etti. “Neyin var senin bugün, küçük kız çocukları gibi davranıyorsun.”

Kız afallamış bir halde arkadaşının kollarında kaldı. Değişen hisselerini saklamaya çalışarak arkadaşını itti ve muzip bir şekilde cevaplamaya çalıştı.

-“Dalga geçeceksen bırak.”

Erkek, kızı tekrar kendine çekerken gülmeye devam ediyordu.

-“Hişştt! Şarkı bitiyor ya, sus da devam et.”

Kız, arkadaşının onunla dalga geçtiğini düşünerek rahatlamıştı. Belli ki ciddiye almamıştı onu, bu şimdilik iyi bir şeydi çünkü kendisi de karmakarışıktı. Bu hissettiği bir yanılsama mıydı yoksa gerçek miydi emin değildi. Bir şeyleri berbat etmeden önce ne hissettiği konusunda emin olmalıydı.

Erkeğin dalga geçmesinin bittiği, kızın ise kafa sesinin sustuğu bir an, şarkının ve havanın güzelliğinin farkına vardılar.