İklim Aktivistleri: Neden Hedef Oldular?
Sanat eserlerinin iklim kriziyle mücadele aracı olarak görülmesine karşı getirilen vandallık eleştirisi.
İklim değişikliğine dikkat çekmek ve bu konuda harekete geçmek için çalışan iklim aktivistlerinin en çok tercih ettiği eylem yollarından biri, sanat eserleri üzerinden yaptıkları propagandalardır. Bu eserler aracılığıyla gerçekleştirdikleri eylemlerle gündeme gelen iklim aktivistleri, oldukça büyük tepki toplarken alanında uzman birçok isim, iklim aktivistlerinin asıl hedeflerinin sanat eserleri olmadığını belirtmektedir. İklim krizine yönelik bilinç uyandırmak isteyen aktivistler için asıl mesele görünürlük, yani sanat eserleri aracılığıyla yapılan eylemler, medyada çok daha fazla dikkat çekmektedir; bu da aktivistlerin daha çok kişiye seslerini duyurmalarına olanak sağlamaktadır.
Protesto Aracı Olarak Sanat
Aktivistler için tek sebep bu değil. Eylemlerin sanat eserleri üzerinden gerçekleştirilmesinin bir diğer nedeni, sanatın başlı başına bir protesto aracı olarak konumlanabilmesi. Geçmişten günümüze ressamlar, heykeltıraşlar veya müzisyenler, sanatını ortaya koyarken çeşitli olaylara karşı dikkat çekmek veya tepki göstermek için eserlerini kullanmıştır. Günümüzde iklim aktivistlerinin yaptığı eylemlere de bu çerçeveden bakılacak olursa; hâlihazırda mevcut eserler üzerinden eylemler gerçekleştirip dikkat çekmeye çalışmak, sanatı kullanarak protesto yapmanın yollarından biri olarak görülebilir.
Aktivistlerin seçtikleri tablolar ise rastgele tercihler değil aksine özellikle dikkat çekmek istedikleri konularla ilişkili. Örneğin, Leonardo da Vinci’nin “Son Akşam Yemeği” ile yaklaşan gıda krizine, Van Gogh’un “Ayçiçekleri” tablosuyla iklim krizi yüzünden belki de insanlığın bir daha bu şekilde göremeyeceği eşsiz güzellikteki doğaya, Sandro Botticelli’nin “Primavera”sı ile yine iklim krizi yüzünden yok olan bahar mevsimine atıfta bulunmaktadırlar.
Aktivizm mi Vandalizm mi?
Günümüzde sanat eserleri üzerinden yapılan protestoların geçmişteki eylemlerden daha farklı işlemesi haliyle “vandallık” tartışmalarını doğurmaktadır. Toplumun bir kısmı protestoları haklı bulsa da diğer bir kısım, eylemlerin vandalizm ile ilişkili olduğunu savunmaktadır. Protestolar sırasında aracı olarak kullanılan tabloların özel olarak korunduğunu, dolayısıyla zarar görmediğini savunarak vandallık nitelemesini reddedenler olsa da eylemlerin gerçekleştirildiği tarihlerde yetkililerin, tahribata uğrayan eserlerin olduğuna dair yaptıkları açıklamalar göz önünde bulundurulduğunda bu ikilik, tartışmaya daha da açık hale gelmektedir. Bu sebeple aktivistlerin, çoğu zaman iklim krizine dikkat çekmekten ve sanat eserlerini hayatın içine katmaktan ziyade kitlelerin öfkesini topladıkları söylenebilir. Fikirleriyle doğru noktalara değinseler dahi “amaç, aracı meşru kılar” düşüncesiyle gerçekleştirdikleri eylemlerin olumsuz tepki toplaması, beklenmedik bir durum olarak görülmemektedir.