İletişimin Evrimi

Her iletişim evresi, toplumsal ve kültürel yapıda önemli değişimlere yol açtı.

İletişimin tarihsel gelişimi, insanlığın evrimi ile şekillenmiştir. İnsanın gelişimi ve değişimi toplumsal yapının da gelişimine ve değişimine sebebiyet vermekte, böylece iletişim biçimlerini ve türevlerini de zamanla değiştirmektedir. İnsanlar doğdukları andan ölünceye dek geniş bir iletişim ağının içinde bulunmaktadırlar. İnsanın olduğu yerde iletişim vardır deriz hep fakat iletişim sadece insana ve insanlığa özgü bir biçim değildir. Canlının var olduğu ve yaşam belirtisinin olduğu her an iletişim vardır diyebiliriz. Buna mantar ağları yani miselyumlar örnek gösterilebilir. Toprağın altında hiçbirimizin bilmediği çünkü göremediği ve duyu organlarımızla keşfedemediğimiz geniş çaplı bir iletişim ağı yatmaktadır. Fakat insana dönecek olursak doğanın hâlihazırda oluşturduğu düzenden çok daha farklı bir gelişim görebilmekteyiz.


1.    İlk İnsanlar

İlk insanların yani homo sapiensin ilk iletişimleri duyumsal aktarımlar sayesinde oluşmuştur. Ağızdan çıkan belli başlı fonetik sesler diyebiliriz. Bunu da ileride mağara çizimleri, seslerin belirginleşmesi izlemektedir. Bazı kaynaklarda bu dönem tamamen isimsiz olarak aktarılsa da iletişimin varlığı anlaşılabilir olmasından değil, ihtiyaçtan mütevellittir. 

2.     Sözlü İletişim Dönemi

Sözlü iletişim dönemi dediğimiz bu dönemin birçok kaynakta ilk olarak kabul edilmesinin en büyük sebebi de duyguların, düşüncelerin ve deneyimlerin topluluklar arasındaki temel bilgi transferini sağlama ve iletişimi oluşturmasından gelmektedir. Yine ilk harflerin başlangıcı olan ilk fonetiklerin bu dönemde belirginleştiğini unutmayalım. Yazının icadı öyle birden olmadı. İletişim her yönüyle en başından beri vardı ve iletişim birçok farklı yolla oluşturulabilmekteydi.

3. Yazılı İletişim Dönemi (Yazının İcadı)

Yazının icadı, iletişimin daha kalıcı ve kaydedilebilir hâle gelmesini sağladı. Bu, bilginin kuşaktan kuşağa daha etkili bir şekilde aktarılmasına imkân tanıdı. Antik uygarlıkların ortaya çıkmasıyla birlikte papirüs, kil tabletler ve diğer yazılı belgeler üzerinde bilgi depolama ve paylaşma gelişti. Yazının icadı ile topluluklar arası bilgi paylaşımı artmış oldu. Bu sayede de uygarlıkların gelişimi hız kazandı. İnsan bilgiyi kaydedebilir oldu ve iletişim açısından yazının icadı birçok problemi de beraberinde yok etmiş oldu. En basitinden depolara ne kadar erzak, yiyecek gittiği ilerisinde paranın icadı ile kültürler arası geçişin sağlanması ve ticari sirkülasyonun artması insanları birbirine daha çok yakınlaştırdı ve iletişim çok yönlü bir hâl alarak insanlığın hayatına farklı dokunuşlar yapmış oldu.

4. Matbaanın Keşfi ve Kitap Basımları

Matbaa 15. yüzyılda Johannes Gutenberg tarafından icat edildi ve kitap üretimini hızlandırdı, kopya edilmiş yazılı malzemenin yayılmasını kolaylaştırdı. Bu dönemde, kitaplar geniş kitlelere ulaşarak herkesin bilgiye erişimini kolaylaştırmış oldu. Kitap kültürü, okuma ve yazma becerilerinin yaygınlaşmasını teşvik ederek bilgiye olan talebi artırdı. Matbaanın icadı bilimsel ve kültürel devrim olarak da geçer çünkü Rönesans dönemini ve sonrasında gelen bilimsel ve kültürel devrimleri etkilemiştir. Birçok açıdan iletişimin yayılmasında, netleşmesinde büyük bir rol oynayarak, baskılar arasındaki tutarsızlığı da önleyerek doğru bilgiyi haznesine aldı ve doğru iletişimi de sağlamış oldu.

5. Elektronik Medya Çağı

1950’lerin sonunda radyo ve televizyonun popülerleşmesi, iletişimi daha hızlı ve görsel bir hâle getirdi. Bu dönemde, haberler ve eğlence programları geniş kitlelere anında ulaştı. Elektronik medya, bilgiye erişimi artırdı ve toplumları küresel olaylara daha yakından bağladı. Böylece diğer bir kıtada yaşanan olaylara anında erişebilir olduk. Bu bir nevi matbaa dönemi için zamana meydan okumakla birebirdi.

6. Dijital Devrim ve İnternet Çağı

Dijital teknolojinin yükselmesiyle birlikte, bilgiye erişim ve iletişim daha da hızlandı. İnternet, bilgiyi paylaşma ve küresel bağlantıları güçlendirme konusunda devrim niteliğinde bir etki yaptı. Sosyal medya platformları, bireylerin dünya genelinde anında etkileşimde bulunmasını ve içerik üretmesini sağladı. İnternetin varlığı iletişimi katmanlaştırdı. Artık iletişim sözlü, yazılı değil mekânsal da bir farklılık taşıyordu. Mektup yazan bir insanın mektubu haftalar sonra alıcıya ulaşırken, internet saliseyle aynı anda iletiyi karşı tarafa ulaştırabilir oldu. Bu da iletişimin katmanlaşarak her yere ulaşmamızı sağlayan bir güce dönüşmesini sağladı.

7. Mobil Teknoloji Çağı

Son aşamada, mobil teknolojinin yükselmesiyle birlikte iletişim taşınabilir hâle geldi. Akıllı telefonlar, anlık mesajlaşma, video aramaları ve sosyal medya uygulamaları aracılığıyla insanların sürekli olarak bağlantıda kalmasını sağladı. Bu, iletişimi her yerde ve her zaman erişilebilir hâle getirerek toplumsal etkileşimi daha da artırdı. Katmanlaşan internetin gücünden sonra aramaları ve mesajları taşıyabileceğimiz minik kutuların varlığıyla iletişim son sürat hayatımızda devam etmekte ve her an her insan istediği ile iletişim kurabilmektedir.

Toplumsal ve Kültürel Değişim

Her iletişim evresi, toplumsal ve kültürel yapıda önemli değişimlere yol açtı. Bilginin daha geniş kitlelere ulaşması eşit şartlarda iletişim sağladı ki bu durum şu an bile çok mümkün olmasa dahi çağ atladığımızın en büyük göstergelerinden birisidir. İletişimin insanları bir araya getirerek aynı konu için aynı anda fikir fırtınası yaptırabilmesi gibi teknoloji çağıyla zamansız bir ivme yakalamıştır. İletişim çok yönlü olmuş artık sadece insan-insan arasındaki iletişimden farklı olarak teknolojiyle yapay zeka ile de iletişim kurabilmekteyiz.


Kaynakça:

1.    İletişimin Tarihsel Süreci, İletişim Fakültesi Dergisi, E. Özgür GÖNENÇ

2.    Jenkins, H. (2006). Yakınsama Kültürü: Eski ve Yeni Medyanın Çarpıştığı Yer. New York Üniversitesi Yayınları.

3.    McLuhan, M. (1964). Medyayı Anlamak: İnsanın Uzantıları. McGraw-Hill Eğitimi.

4.    ISTANBUL ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ SOSYAL YAPI VE SOSYAL DEĞİŞME BİLİM DALI YÜKSEK LİSANS TEZİ KiTLE iLETiŞiM: ARAÇLARININ TARİHİ GELiŞiMi VE 1 FONKSİYONLARI ÜZERİNE BİR İNCELEME, Abdullah KARAOSMANOĞLU