İlk Günahın Kadim İzi: Adem Elması

Gelin beraber adem elmasını inceleyelim!

"Sessiz bir teşvik vardı ortalıkta. Rüzgar uçuyor, sesi geçmiyordu lafızda. Havva'nın yasak elmayı uzatması ve sonrasında olanlar gibiydi telaşlar. Adem'in boğazında kalan elma gibi takılıp kalmıştı günahlar. Konuşulanlara en çok o meyve şahit oluyordu. Elma, boğazında..." 

                                                                   Ferhan Lena


Jan Brueghel the Elder-Peter Paul Rubens, The Garden of Eden with the Fall of Man(1615)

Biz kadınlarda adem elması nadir de olsa belirgin biçimde görülüyorken erkeklerde daha göz önündedir. Bazı inanışlar ve kültür gereği erkekliğin sembollerinden kabul edilen larynx yani troid kıkırdağının çıkıntısı hakkında bir izah da ben yapmak istedim. 

Larynx, "Trakea’nın üst kısmında bulunan, iç yüzü mukoza ile örtülü, duvarları kıkırdak, bağ ve kaslardan oluşmuş -dıştan da çıkıntı şeklinde ele gelen- ses organı; gırtlak; hançere; larinks; larenks" şeklinde sağlık sözlüğünde yer alır. Bu kelimenin diğer bir karşılığı "hançere (ﺣﻨﺠﺮﻩ)" ise arapça kökenli bir kelime ve manası da gırtlak demek. İngilizce karşılığı ise voicebox'tır yani ses kutusu. Yani aslında o çıkıntının en nihai amaçlarından biri sesin oluşumunu sağlamak. Diğer görevlerini ise kaba tabir solunum yolunu açık tutmak, öksürük refleksi ile alt solunum yollarını temizlemek ve yabancı maddelerin kaçmasını öksürük refleksi ile engellemesi şeklinde sayabiliriz.

Hayvan anatomisinde bu durumun araştırmasını yaptığımda karşıma "Ceylanda Larynx Kıkırdakları ve Trachea Üzerinde Makro-anatomik Bir Araştırma" başlıklı bir tez çıktı. Bu tezin küçük bir özetini yaparsak Cartilagines laryngis’in yani larinksin kıkırdaklarının, özellikle de cartilago thyroidea çeşidinin erkek ceylanlarda dişilerden daha büyük ve geniş olduğu sonucuna ulaşılmış. Durum hayvanlarda da bizden farksız değil anlaşılan ancak hayvanlarda, İnsana kıyasla daha az belirgin ve daha içeride bir görünümde olduğu yapılan araştırmalarda ortaya konmuş. Yani bu yaradılış sisteminde, istisnalarını saklı tutarak diyebiliriz ki bu yapı erkeklerde çok daha belirgin. İlkel toplumların bu organa böylesine bir amaç yüklemesi oldukça doğal hale geliyor.

Larynx'in estetiği ile ilgili araştırma yapmak üzere Google'a yazdığımda karşıma çıkan işlemlerin neredeyse hepsi küçültmeye dairdi. Yabancı literatürde bu küçültme ameliyatı "Adam's Apple Removal" olarak geçmektedir. Bu işlem kıkırdağın tıraşlanması ve çeşitli cerrahi müdahalelerle küçültülmesi şeklindedir. Ancak bu küçültme taleplerinin hangi cinsiyet özelinde yoğunlaştığına dair bir araştırma bulamadım. Kendi gözlemlerim sonucunda daha çok kadın ve transeksüel bireylerin bu konuda operasyon geçirdiğini söyleyebilirim.

Sonuç olarak adem elmasının ses ile bağlantılı olduğu hem isminin dillerdeki karşılığı hem de yukarıda izah edilmeye çalışıldığı kadarıyla aşikârdır. Erkeklik göstergelerinden biri olarak bu organın bağdaştırılması da bir noktada mantıklı hale gelmeye başlıyor aslında. Halk arasında erkeklerin ergenlik dönemine girmeleri ile birlikte ses tellerindeki gelişim ve değişimi; sesin boğazdan geldiğinin ilkel bilgisi, farklılaşan ve daha kalın hale gelen ses ve belirginleşmeye başlayan bir çıkıntı ile fiziksel varlığını ortaya koymuş oluyor. Tüm bu unsurlar tamamlandığında bu konu ile ilgili hiçbir bilgiye sahip olmasa da sağır olmayan herhangi bir kimse için erkeklik göstergesi olan ses unsuru tanımlanmıştır demektir.


Joseph Eze, Adem Elması

Peki olay nasıl 'Adem Elması' ifadesine geldi sorusunu soruyorsanız doğru yerdesiniz. İbranice yazılmış olan İncil'de 'Adam' sözcüğü erkek manasına gelirken yumru anlamına larynx ise hem tümsek, yumru hem elma anlamında kullanılmaktadır. Sonuç olarak 'erkeğin yumrusu/tümseği' olarak tercüme edilecek kelime grubu karşımıza 'Adem Elması' şeklinde çıkmış ve ilk olarak bu çevirilerde bu ifadeye rastlanılmıştır. Hikayesi de mitolojik ve dini metinlerde ifade edildiği kadarıyla özetle şudur:

Havva yasak meyveyi yemiş ve Adem'e de ikram etmiştir. Adem yasak meyveyi yediği gibi vücudunu saran o dehşet korku ile yutamamış elma (kimilerince elma olmadığı buğday olduğu kimilerince de hangi meyve olduğuna dair kesinlik olmadığı yönünde düşünceler olsa da genel kanaat yasak meyvenin elma olduğu yönündedir) boğazında kalmıştır. 

Bu hikayeyi ilk duyduğumda aynı hayret ve endişeye neden Havva'nın kapılmadığı, onun neden boğazında kalmadığına dair bir soru belirmişti kafamda. Sonrasında bunun cevabını Adem'in hem peygamber hem de erkek olması dolayısıyla belirgin olanın onda zuhur etmesi gerekliliğinden rollerin bu şekilde paylaştırıldığı cevabını vermiştim.

Larynx'in adının 'Adem Elması' olması bi çeviri hatası mı yoksa ilk günahın müsebbibi görülen elmanın kadim izini koruma arzusu mu bilinmez ama sonuç olarak bu geri plandaki hikayeleri ve anatomi açısından karşılığı ile beni oldukça tatmin etti.

Son olarak boğazımızda takılı kalan o ilk günahımız, her gün bize ses oluyor. Cennetten bir parça ile birlikte bolca dünya kelamı ediyoruz. Seslere söz olmaya, kendimizi aramaya ve hatta bulmaya devam ettiğimiz yolun sonunda ümit ederim ki boğazda kalanın tadına Eden(Adn)'lerde varırız.


John Waterhouse, Saint Cecilia(1895)


Kaynakça

https://dspace.gazi.edu.tr/bitstream/handle/20.500.12602/214763/?sequence=1&isAllowed=y

https://www.drmofradclinic.com/en/4256/tracheal-shave-or-adams-apple-reduction/

https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/66048