İNGİLİZCE ÖĞRENMEK

Herkese merhaba, bu yazımda "Daha hızlı nasıl İngilizce öğrenirim?" üzerine sizlere bazı ipuçları verdim. Keyifli okumalar!

Herkese merhaba!
Yazıma başlamadan önce kendimden bahsetmemin daha doğru olacağını düşündüm ki yazacaklarımın biraz daha anlamı ve güvenirliği olsun.

Öncelikle ismim Bahar ve 25 yaşındayım. Küçüklüğümden beri en büyük hayalim yabancı dilimi geliştirmek ve bu konuda çalışmalar yapmaktı. Bu doğrultuda istediğim yerlere tam olarak gelemesem de yolun yarısını bitirdim desem yalan olmayacak sanırım :)


Yabancı dil takıntım İngilizce öğrenme isteğiyle birlikte başladı ve ilkokul 4. sınıftan beri en iyi dersim hep İngilizce oldu. Hani okullarda 90 alsa "Nasıl bu notu alırım?" diye ağlayan arkadaşlarımız vardı ya, ağlamasam bile 80 altı bir not aldığım zaman "Nasıl olur ya!" diye sorguladığım ders hep İngilizce oldu. Üniversite sınavlarına hazırlandığım dönemde de "Hayır, benim kesinlikle İngilizce bir bölüm okumam lazım," dedim ve İngiliz Dili ve Edebiyatı Bölümü'nü Beykent Üniversitesi'nde %50 burslu olarak kazanarak 2019'un Haziran ayında da mezun oldum. Şimdilerdeyse özel bir okulda İngilizce öğretmenliği yapıyorum ve aynı zamanda yüksek lisansa hazırlanıyorum. Tabii ki yine İngilizce bir bölüm hedefliyorum :)

Şimdi gelelim başlığımızı biraz daha açmaya ve İngilizce öğrenmek veya öğrenememek üzerine konuşmaya. Öncelikle şunu söylemek istiyorum ki herkes her şeyi öğrenebilmek veya yapabilmek zorunda değil. Mesela İngilizce'yi çok iyi öğrenmiş ve konuşabiliyor olmama rağmen, İtalyanca'yı öğrenemedim veya Fransızca üzerinde çok fazla çalışamadım. Yani demek istediğim süper güçlerimiz yok ve her şeyi öğrenemeyebiliriz.

Ancak "Yok, illa İngilizce öğrenmem lazım, ee biraz yeteneğim de var," diyorsanız o zaman sizlere bazı ipuçları verebilirim :) Bu ipuçlarının çoğunu ben hala uyguluyorum ve yeterli olduğunu düşünüyorum.

KİTAP OKUMAK


Tıpkı Türkçe sınavlarına hazırlanırken veya okumamızı geliştirebilmek adına nasıl fazla kitap okumamız gerekiyorsa, İngilizce için de aynısını yapmanızı öneriyorum. Burada dikkat edilmesi gereken şey seviyenizin farkında olmanız. Örneğin, başlangıç seviyesinde çalışırken daha üst düzey bir seviyede olan eseri okumaya çalışırsanız hem çok zorlanırsınız hem de güveninizi kaybedip kendi kendinize köstek olursunuz, ki ben de aynısını yaşadım. İngilizce dersleri aldığım sıralarda "Tamam ya, ben anlıyorum artık kitap okuyabilirim," diyerek roman satın aldım ve hiçbir şey okuyamadıktan sonra umutsuzluğa kapıldım. Bunu kesinlikle yapmayın :)

YAZI YAZMAK


Genelde yeni bir dil öğrenenlere öğretmenlerin tavsiyeleri öğrendiğiniz dili kullanarak günlük yazın oluyor ve ben de bunun yararlı olduğunu düşünüyorum. Günlük yazmaktan hoşlanmayabilirsiniz ama bir şeyler de yazmak istiyor olabilirsiniz. O zaman bir hikaye yazabilir veya o an aklınızdan geçen herhangi bir düşünceyi İngilizce olarak kağıda dökebilirsiniz. Emin olun size çok şey katacaktır.

KELİME ÇALIŞMAK


Tabii ki hiçbir dil kelimelerine çalışmadan öğrenilmiyor ve kelime çalışma kısmı da bazen vakit alabiliyor. Ancak bunu da hem sıkılmadan hem de çok vakit kaybetmeden halledebilirsiniz. İngilizce'yi öğrenmeye ilk başladığım zamanlarda, öğretmenlerim ödev olarak aynı kelimeyi beş veya on kez yazdırırdı. Oturup saatlerce bu ödevi yapardım. Etkili oldu mu? Evet, kesinlikle etkili oldu ve bol vakti olan herkese de kesinlikle bunu tavsiye ederim. Ancak çalışmak için kısıtlı bir zamanınız varsa, size önerim yeni öğrendiğiniz kelimeleri öncelikle bir defterde toplayın ve bunları okuyarak aklınızda tutmaya çalışın. Daha sonra eğer takıldığınız bir kelime varsa bunu küçük bir kağıda, yanına Türkçe karşılığını yazmadan, not alın ve hatırlamaya çalışın. İnanın bana bu yöntem yanında Türkçesi yazılı olarak çalıştığınız yöntemden çok daha verimli çünkü kelimenin anlamını hatırlamaya çalışıyorsunuz ve daha akılda kalıcı oluyor :)


Benim bu konuyla ilgili aklıma gelenler şimdilik bu kadar ama aklınıza takılan başka bir konu veya yardım edebileceğim bir şey olursa bana yorumlardan ulaşabilirsiniz. Umarım faydalı olmuştur, bir sonraki yazımda görüşmek üzere hoşçakalın :)