İnsan Bedenindeki Mitolojik Savaşçı
Ölüme Sürükleyen Zayıflıklarla Adlandırılan En Güçlü Yönler
Aşil Tendonu: Baldırın arka bölümündeki kasları, topuk kemiğine bağlayan bağlar.
İnsan vücudunda bulunan en büyük ve en kuvvetli tendon.
Peki nasıl olur da vücuttaki en güçlü bağlar, en zayıf yönleri anlatır?
Yunan mitolojisinde su tanrıçası olarak geçen Thetis, çok güzel bir kadındır. Öyle ki tanrıların ve insanların babası Zeus dahi onunla evlenmek ister ve bu evlilik için adalet ve düzen tanrıçası Themis'ten bir kehanet ister. Themis, Thetis'in oğlunun babasından daha güçlü olacağına dair kehanette bulununca Zeus, bu evlilikten vazgeçer. Ayrıca diğer hiçbir tanrı, kendisinden güçlü bir oğul istemediği için Thetis ile evlenmek istemez. Nihayetinde Thetis, ölümlü kral Peleus ile evlendirilir. Thetis ile Peleus'un evliliğinden ise Yunan mitolojisinin en önemli kahramanlarından olan yarı tanrı Akhilleus dünyaya gelir.
Tarihin en büyük savaşçısı olarak kabul edilen Akhilleus'un annesi Thetis, bir ölümlüyle evlendiği için çok pişmandır çünkü çocukları kendisi gibi ölümsüz olmayacaktır. Bunun için çözüm olarak Akhilleus'u ölümsüzlük nehri olan Styks Nehri'ne sokmaya karar verir. Bunu yaparken kendisinin nehre değmemesi gerektiği konusunda uyarılan Thetis, henüz bebek olan Akhilleus'u sol topuğundan tutarak suya batırır. Neticede Akhilleus ölümsüz olur ama ne yazık ki zayıf bir noktası vardır: Nehrin sularına değmeyen tek yeri olan sol topuğu.
Büyüyüp çok güçlü bir savaşçıya dönüşen Akhilleus, Yunan mitolojisine göre dünyanın en güzel kadını olan Helen'in Truvalı Paris tarafından kaçırılmasıyla başlayan Truva Savaşı'na katılır. Bir kehanete göre Truva Kralı Priamos ve kraliçesi Hekabe'nin oğlu Prens Troilus 20 yaşına gelene kadar Truva mağlup olmayacaktır. Bunu bilen Akhilleus, savaş sırasında Troilus ile kız kardeşi Polyxena'yı pusuya düşürür ve Trolius'u orada öldürür. Bir süre sonra Akhilleus, kardeşini öldürdüğü Polyxena'ya karşı hisler beslemeye başlar. Akhilleus'a büyük bir nefret duyan Polyxena, hislerini kullanarak onu kandırır ve ölümüne sebep olabilecek en büyük sırrını öğrenir. Bunun üzerine Akhilleus'u Apollon Tapınağı'na çağıran Polyxena, kardeşleri Paris ve Deiphobos ile birlikte ölümsüz savaşçıyı pusuya düşürür. Paris burada Akhilleus'u tek zayıf noktası olan sol topuğundan okla vurarak öldürür.
Mitolojik savaşçı Akhilleus'un bu efsanesi, tıp literatürüne "Achilles tendon" (Aşil tendonu) teriminin kazandırılmasına vesile olmuştur. Achille isminin kullanıldığına dair bilinen en eski yazılı kayıt, anatomist Philip Verheyen tarafından 1693 yılında yazılan Corporis Humani Anatomia (İnsan Vücudunun Anatomisi) adlı kitaba aittir. Verheyen'in 17'nci yüzyılda koyduğu bu isim, yüzyıllardır aşil tendonu veya aşil topuğu şeklinde kullanılmaya devam etmektedir.
Türkçe ve farklı dillerde aşil tendonu terimi, tıbbi anlamından ayrı olarak günlük yaşamda da kullanılan bir deyim haline gelmiştir. Bu deyim, Akhilleus'un zayıf noktası olan topuğuna gönderme yaparak insanların kendi hassas yönlerinden bahsetmesinin yolu olarak kullanılmaktadır. Genelde "aşil topuğum" şeklinde ifade edilen deyim, zayıf yanların vurgulanması konusunda oldukça etkili bir alt metin sunmaktadır.